FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 9 Ocak 2025 172 Görüntüleme

DÖNÜŞÜM İÇİMİZDE BAŞLAR

Bu toplumda kadın olmak kolay değil. Daha ana rahmine düştüğün an başlıyor her şey. Çocuğun cinsiyetinin kız olduğunu öğrenince “Üzülme canım hayırlısı olsun” diyen bir kitle ile aynı havayı teneffüs ediyoruz. Doğduğu andan itibaren toplumsal cinsiyete yönelik beklentileri empoze etmeye başlıyoruz, giyeceği kıyafetin renginden tutun oynayacağı oyuncak seçimine kadar. Çocuklarımıza sergilediğimiz her bir dokunuşla edilgen ve güçsüz bir kadın imgesi ve karşısında güçlü ve etkin erkek imgesi yaratıyoruz kendi ellerimizle. Sonra da “Elinin hamuru ile sen karışma” diyenlere tepki gösteriyoruz. Bizleriz çocuk yetiştirirken toplumsal cinsiyet rolleri aşılayan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini meşrulaştıran.
Kadınlar, hayatın her alanında sırf kadın olduğu için sorun ile karşılaşmakta maalesef.
Sırf kadın olduğu için trafikte kurallara uysa dahi karşı cins tarafından sanki kurallara uymuyormuşçasına acı acı korna çalarak, bu da yetmezmiş gibi arabanın camını indirip adeta kabadayı edasıyla laf yetiştirmeye çalışan, ya da özellikle kadın sürücü olduğu için onu trafikte sıkıştıranlarla dolu memleket. Bu gücü nerden alıyor peki bu kişiler?
Sırf kadın olduğu ve bir anne olduğu için iş hayatında da maalesef kusurlu olarak görülüyor ve tercihlerde ikinci sırada yer alıyorsunuz… Hani anneler kutsaldı. Cennet anaların ayağının altındaydı. Ticaret boyutuna geçince annelerin çocukları ile ilgilenme durumu bir kusur olarak görülüyor ve tercih sıralamasında maalesef sizinle aynı akademik, bilgi birikime sahip bir erkek önünüze geçebiliyor. Neden peki? Sterotipleşmiş inançlar bu engelin başını çekiyor.
Başarılı bir kadınsanız yandınız. Neden mi? Toplumun başarılı kadınlara bir alerjisi var. Evet yanlış duymadınız. Bir kadının başarılı olabileceğini kabul etmedikleri için de çözümü görmezden gelmekte buluyorlar. Başarıyı takdir etmeyi bırakın yok saymayı tercih ediyorlar.
Kamusal ya da özel çalışma alanında görev ve sorumluluklar eril içerikle tanımlanınca kadınlar dejavantajlı duruma düşüyor.
Toplumun her alanında açık veya örtük bir şekilde toplumsal cinsiyet rolleri dayatılıyor bir şekilde. Bu sorunu yaratan da aslında yine bizleriz. Neden mi?
Çocuklarıyla ilk iletişim kuran ve onları hayata hazırlayan kişiler anne-babalarıdır, bakım veren kişilerdir. Çocuklar, anne karnından başlayarak dış dünya ile sürekli iletişim ve etkileşim halinde bulunmaktadırlar. İletişim sayesinde hayatı öğrenmekte ve sosyal yaşamın etkili parçası olabilmektedir. Tam tersi durumda çevresiyle etkili bir iletişim kuramayan bireyler hayattan soyutlanmakta toplum tarafından kabul görememektedir. Çocuklarımızı bir hamur gibi şekillendiren bizler olduğumuza göre bizlerin doğru tutum ve davranışları çocuğa yansıması da olumlu olacaktır. Çocukların kendine güvenen, hakkını koruyan ve başkalarının hakkını gözeten bir birey, duygularını kontrol edebilen, karşı cinse saygılı ve sevgi dolu bir birey olmasını istiyorsak önce kendimize bakmamız gerekecektir. Bu yüzden ebeveynler olarak çocuklarımıza iyi birer rol model olmak onların gelişimine yaptığımız en büyük katkılardan biri olacaktır.
Kadın olarak yaşamanın kolaylığını da zorluğunu da değiştirecek gücün bizler olduğunun unutulmaması dileğiyle…

Tema Tasarım | Osgaka.com