Heraklitos’un dediği ‘değişmeyen tek şey değişimin kendisidir’ sözü muhtemeldir ki tarihin barındırdığı bütün toplumlar için geçerlidir. Çünkü tarih insanlığın varoluşundan günümüze kadar sayısız değişim hikâyelerine tanıklık etmiştir.
Değişim dediğimiz şey,bireyden başlayarak tüm topluma yansıyan bir süreçtir. Önce bireyler değişir sonra yavaş yavaş toplumun tamamı bu değişim hikâyesine dâhil olur. Bazen bu değişim süreci toplumdaki tüm kesimler tarafından benimsenmezse işte o zaman sıkıntıları ve sorunları da beraberinde getirebilir.Toplumun değerlerinin, inanç sisteminin, ahlak anlayışının değişime uğradığı zamanlar genellikle toplumsal kabulün ve uyumunda zorlandığı zamanlardır diyebiliriz.Kaldı ki değişim dediğimiz şey zaten adı üstünde olumlu etkileri olduğu kadar olumsuz etkileri de içinde barındırır.
Bilgi ve teknoloji çağı dediğimiz ve tamda içinde bulunduğumuz zamanı ele alırsak her şeyin baş döndürücü bir hızla değiştiğini görebiliyoruz.Toplumun sosyal ve kültürel dokusunun da bu değişim sürecinin içinde yerini alarak aynı hızla değiştiğini söylersem abartmış olmam sanırım.Aynı şekilde mevsimler, iklimler, bitkiler dahi bu değişimden nasibini almış durumda.
Çok değil bir on yıl önce evlerde internet büyük bir lüks iken bugün “metaverse” dünyasını konuşuyoruz. On yıl önce sosyal medya nadiren kullanılıyorken günümüzde genç yaşlı her kesimden insanın kullandığını biliyoruz. Yine günümüz aile yapılarının ve aile kavramının, kadının toplumdaki yeri ve konumunun, ebeveyn çocuk ilişkilerinin, çocukların oyunlarının/oyuncaklarının bile çok ciddi bir değişim tünelinden geçtiğini görüyoruz.
Değişime bireysel bazda baktığımızda; birkaç yıl önceki bizle şimdiki biz arasında bile ciddi farklılıklar vardır muhakkak. Tabi burada karakterin, kişiliğin, duruşun değişimi değil kastım. Her gün yeni bir şeyler öğretir hayat bizlere, yeni tecrübeler ediniriz yaşadıklarımızdan ve hayata karşı, olaylara karşı bakış açımız değişir, fikirlerimiz değişir, bilgilerimiz çoğalır, becerilerimiz artar…
Bireyin değişimi için; bazen bir söz, bir bakış, okuduğu bircümle, bir kitap, izlediği bir film, bir arkadaş, bir komşu, bir amir, bir çalışan, bir çocuk, bir mevsim, bir hayvan, bir bitki, bir dokunuş… Tek bir sebep kâfi gelir çoğu zaman. Yeter ki yeniliklere ve değişime açık olsun kişi…
Değişim, adı üstünde;değişmektir, yenilenmektir ama değişim her zamanda iyi şeylerle gelmez hayatımıza.Bazen boşluğu doldurulamaz kayıplar, telafisi olmayan hatalar, geri dönüşü olmayan yollardan geçirir insanı. O nedenle değişmek için bazen doğru zamanı kollamak gerek ya da cesaret kınını giymek gerek.
Peki ya ebeveynliğin değişimdeki rolü ve durumu nedir diye bakarsak.
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesinin de etkisiyle, bilgiye ulaşmak çok kolay ama doğru bilgiye ulaşmak işte o biraz zahmetli. Çünkü o kadar çok bilgi kirliliği var ki, doğru bilgiye ulaşmanın yolu, çok araştırmak, çok okumaktan geçiyor. Çünkü bazen çocuklarımızın değişimine yetişmeye çalışırken doğru sandığımız ama yanlış olan bilgiler nedeniyle çocuklarımızla aramıza duvarlar örebiliriz. Burada önemli bir nokta var; eğer bilgi ve teknoloji çağında bir ebeveyn iseniz mutlaka yeniliklere ve değişime açık olmalısınız.
Çocuğunuz teknolojiyi sizin denetiminizde ve sizin kontrolünüzde kullanmalı. Teknoloji kullanımının bir sınırı ve süresi olmalı. İnanın o kadar çok genç var ki, ebeveyn akıllı telefonu kullanmayı bilmezken çocuk sosyal medyada cirit atıyor.Yada çocuk odasından çıkmadan saatlerce sosyal medyada veya dijital oyunlarla vakit geçiriyor. Çocuklarımızla bizler aynı frekansta olamazsak elimizin altından kayıp giderler. Bunun için çocuğumuzla aynı frekansta ve benzer donanımlarda olmak zorundayız. Çünkü çocuklar anne babadan daha çok şey bilmeye! başladığında da genellikle aralarındaki iletişim kopuyor.O nedenle günümüzde her ebeveyn okumalı,araştırmalı, kendini mutlaka geliştirmeli,yenilenmeli yani değişmeli.Ancak o zaman Z kuşağı!!Dedikleri yeni nesil çocuk ve gençlerle aynı frekansta kalınabilir.
Diğer taraftan son bir kaç yılda pandemiyle birlikte hayatımıza giren ve hayatımızdan çıkan ve zorunlu değişim yaşadığımız alanları da göz önünde bulundurduğumuzda,değişmek o kadar da zor değilmiş,dedik. Hatta değişmek o kadar da kötü değilmiş dedik.Sizi bilmem amma benim için değişim ve gelişim her daim var ve olacak.
Çocuklarıyla birlikte yeniden dönüşen ve gelişen ebeveynler olmanız dileğiyle…
Hayatımızdan bize iyi gelmeyen şeyleri çıkartıp iyi gelen yeni şeyleri de hayatımıza alarak dönüşümü başlatalım efendim…
HAFTANIN ÖNERİSİ: Hayatınızda, değiştirmek isteyipde bir türlü cesaret edemediğiniz şey var mı? Biraz düşünelim, kimbilir belki de bu yazı sizin değişim hikayenizin başlangıcı olur…
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
DEĞİŞİM YENİLİĞİN HABERCİSİDİR
Benzer Haberler
-
A PARTİ MUT İLÇE BAŞKANLIĞINA FURKAN ÇEREKÇİ ATANDI
-
EĞİTİMCİLER İŞ BIRAKTI
-
Tüm Emeklilerin Sendikası: “Ya insanca yaşayacağız, ya da meydanları ısıtacağız!”
-
MUT TURİZM ÇALIŞTAYI YAPILDI
-
Zeytin üreticileri zor durumda
-
KADIN KATLİNE VE TACİZE ARTIK YETER!
-
Başkan Orhan: “Festivalde yaşananları tasvip etmiyoruz.”
-
Ekim Ayı Mut Belediye Meclis Toplantısı Yapıldı
-
DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜRK BAYRAĞI BOYANDI
-
MUT KAYMAKAMI AYRANCI’DAN 30 AĞUSTOS MESAJI
-
ANAYASAYA ERİŞİLEMİYOR
-
MUT’TA 15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ