Solunum yolu enfeksiyonları ile ishalli hastalıkların bulaşmasının önlenmesinde temel etken olan el hijyeni, sıkça hatırlatılan konuların da başında geliyor. Öyle ki yemekten önce ve tuvaletten sonra sabunla el yıkamayı alışkanlık haline getirerek hastalanan çocuk sayısının belirgin olarak azaltılmasının ve solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölümlerin yüzde 25 oranında önlenmesinin mümkün olacağı belirtiliyor. Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Özay Akyıldız, her yıl 15 Ekim’de Küresel El Yıkama Günü etkinlikleriyle el hijyenine dikkat çekildiğini belirterek, “El hijyeni bu yıl Covid-19 pandemisi nedeniyle gündemimize girdi. Yalnızca covid-19’a karşı değil, tüm mikroorganizmalara karşı etkili bir yöntem el yıkamak” diyor.
Eldiven kullanımına dikkat!
Eldiven kullanımının el hijyeni sağlayacağına dair yaygın bir kanı oluştuğuna dikkat çeken Dr. Özay Akyıldız, “Gün boyu kullanılan eldivenin bazı zararları olduğunu bilmelilier. Eldiven kullanımı hiçbir durumda el hijyeninin yerine geçemez. Eldiven kullanımından önce ve sonra el hijyeni mutlaka sağlanmalıdır” uyarısında bulunuyor. Ayrıca eldiven kullanarak gün boyu değiştirmeden sokakta dolaşan kişilerin yanıltıcı bir güven hissine kapıldıklarını belirten Dr. Özay Akyıldız “aynı eldiven ile kişi gün boyu farklı yüzeylere dokunuyor. O yüzeylerdeki mikroorganizmalar eldivene bulaşıyor. Aynı eldivenle dokunduğu diğer yüzeylere mikroorganizmalar bulaştırmış oluyor. Böylece temiz yerler de mikroorganizmalar doluyor. Oysa o kişi sık sık elini yıkayıp, dezenfektan kullanırsa, eli temiz olduğu için dokunduğu diğer yüzeylere farklı mikroorganizmalar taşımamış olacak” dedi.
Yemekten önce, tuvaletten sonra mutlaka!
El hijyenine uygun yıkama, ellerin en az 20 saniye boyunca sabunla yıkanması anlamına geliyor. Elin tüm yüzeyinin; parmak uçlarının, aralarının ve üstlerinin, avuç içlerinin, ellerin yan tarafının, tırnak altı ve el bileklerinin sabunla köpürtülerek yıkanması ve iyice durulanması gerekiyor.
Gün içerisinde farklı yerlerde bulunduktan sonra, dışarıdan eve girince, yemekten önce ve tuvaletten sonra sabunla el yıkamayı alışkanlık hale getirmenin hastalanan kişi sayısını azaltmada ve Covid-19’un yanı sıra solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölümlerin de önlenmesinde önemli rol oynadığını vurgulayan Dr. Özay Akyıldız, “Gün boyu insanlara ve cansız yüzeylere dokundukça ellerimizle mikroorganizmaları toplarız. Ellerimizi sabunla yıkamadığımız sürece gözümüze, burnumuza veya ağzımıza dokunarak kendi kendimizi enfekte edebileceğimiz gibi başka kişilere dokunarak da bulaşmaya yol açabiliriz. Bu yüzden hem ev ve işyeri gibi ortamlarda he de hastane ve bakım merkezlerinde enfeksiyon bulaşını azaltmak için en kolay ve en ucuz olduğu kadar en etkili yöntem olan el yıkamanın titizlikle uygulanması gerekmektedir” diyor.
Antibiyotik direncini kırmanın yolu
El yıkama, aşılamadan sonra en önemli kişisel koruyucu tedbir olarak görülüyor. Ayrıca antibiyotiklere dirençli mikropların bile doğru yıkama ile elden uzaklaştırılması antibiyotik direncini kırmanın etkin bir yolu olarak kabul ediliyor. Dr. Özay Akyıldız, kişisel ve toplumsal sağlığımız için bu kadar önemli olan el yıkama alışkanlığına dikkat çekilmesi amacıyla 2008 yılından bu yana 15 Ekim tarihinin Küresel El Yıkama Günü olarak kutlandığını kaydederek sözlerini, “Bu alışkanlığı çocuklarımıza da kazandırmalıyız” hatırlatması yapıyor.
Enfeksiyonları en kolay önlemenin yolu
Özellikle sağlık çalışanlarının ellerinin dirençli mikroorganizmaları hastalar arasında taşıyan en önemli kaynaklardan biri olduğunu belirten Dr. Özay Akyıldız, “El hijyeninin sağlanması enfeksiyon kontrol önlemlerinin en kolay ve en etkili yöntemlerinden biri. Araştırmalar, sağlık çalışanlarının el hijyenine uyumlu davranması ile hastane enfeksiyonlarının yüzde 30-50’sini engellemenin mümkün olacağını gösteriyor. Çünkü el hijyeni kurallarına uygun davranılmaması hastane florasının değişmesine, hastane enfeksiyonlarının artmasına ve yeni mikroogranizmaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır” diye konuşuyor.