FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem, Haber 8 Temmuz 2024 138 Görüntüleme

BİR SİYAH YUMURTA HİKAYESİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) kayıtlarına göre tarlada çalışan çiftçilerin yaş ortalaması 58’dir. Kırsalda nüfus yaşlanması, iklimsel değişimler, tatmin etmeyen kazançlar, gençlerin çiftçiliğe sıcak bakmaması ve şehirlerde çalışmayı tercih etmesi gelecekte daha büyük sorun olarak karşımıza çıkacağı anlaşılıyor. TÜİK’in verilerine göre istihdamın sadece %14,6’sı tarımda yer alırken %58,2 gibi önemli bir oranı ise hizmet sektöründe yer almıştır. Önceki yıla kıyasla tarımda çalışanlar 42 000 kişi azalmıştır. Resmi verilere göre kayıtlı çiftçi sayısı son 5 yılda yaklaşık yüzde 29, son 10 yılda ise yüzde 55 civarında azaldı. Ne yazık ki bu rakamlar ve gelişimi Türkiye’de gıda güvenliğini tehdit etme yönünde gelişiyor. İnsanlar çiftçiliği bırakıyor. Çiftçi ailelerin gençleri çiftçi olmak istemiyor. Köyler boşalıyor.
Diğer yandan Türkiye’nin de taraf olduğu “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı” içerisinde 2030 yılına kadar zirai ilaçları %50 azaltmak gibi bir hedef var. Yerine ne konulacak? Toprak yorgun, su kaynakları sıkıntıda, rejenatif (onarıcı/yenileyici tarım), organik tarım, doğru sulama teknikleri kullanımı gibi önemli başlıklarımız var. Büyük şirketlerin tarımda olması bu işin sürdürülebilirliğinin teminatıdır. Ancak miras yoluyla arazilerin küçülmesi birim alandaki getiri bir aileyi yani küçük bir çiftçiyi geçindiremeyecek düzeyde olması en büyük problemlerden biridir. Ülkemizde birim alana düşen verimliliği artırmak ana hedef olmalıdır. Hala ciddi bir verimlilik sorunumuz var.
Dijital tarım teknolojilerinin kullanımı Amerika’da %80 iken Avrupa’da %24’lere düşüyor. Türkiye için böyle bir bilgi olmamakla birlikte düşük olduğu açıktır. Sağlıklı ve güvenli gıda doğru bitki koruma ile olur. Toprağın kullanımı, suyun yönetimi, bitkinin korunması ile gelişiminin takibine ve hasat aşamasına kadar dijital tarım teknolojileri kullanmaktan başka çaremiz yok. Dijital uygulamalarla sezon boyunca tarlalarınızı uydu görüntüleriyle uzaktan takip edebilir; ürün gelişimi, su tüketimi ve tarla sağlığı hakkında detaylı bilgi almanızı sağlar. Bugün telefonunuza yüklediğiniz kolay bir uygulama ile bu takipleri yapmak mümkün. Dijitalleşme ve akıllı tarım uygulamaları gereği genç çiftçilere olan ihtiyacı artırmaktadır. Tarımda çözümlenmesi gereken ciddi sorunlarımız olduğu açıktır.
Çiftçiler, komisyoncular, marketler, tüketiciler, yönetimler kime sorsan dertli ve sorunlar dev gibi büyüyor. Toplum olarak ortak bir hastalığımız ve tatlı bir ikiyüzlülüğümüz var. Hepimiz sürekli bir şeylerden şikâyet ediyoruz. Kimsenin işini doğru yapmadığından dem vuruyoruz. Kendi sorumluluklarımızı ya da payımızı unutup/sorgulamadan bir kurtarıcı bekliyoruz. Ya da sorunu hep karşı tarafta arıyoruz.
Meşhur bir siyah yumurta hikâyesi var. Karganın biri ağaca yuva yapmış ve yumurtlar. Bütün kargalar beyaz yumurta yumurtlarken bu kargamız devamlı siyah yumurtluyor. Diğer kargalardan bazılarının dalga geçmesine içerleyen karga fena halde bozulur bu işe. Neden siyah yumurta yapıyorum diye kendine takıntı yapar. Ne yaptıysa ne denediyse bir türlü beyaz yumurtlamayı başaramaz. En sonunda problemin ağaçta olduğuna karar kılıyor. Bunun üzerine nehrin karşısındaki büyük ağaca yuva yaparsa kesin beyaz yumurtlarım diye düşünüyor. Ancak nehir o kadar büyük ki karşı tarafa geçmeye cesaret edemez. Bir gün kuvvetli bir fırtına çıkınca rüzgârı da arkasına alarak nehrin karşısına geçmeyi başarır. Yuvasını keyifle yapar. Ancak sonuç hüsranla biter ve yine siyah yumurtlar. Buralara kadar geldim yine siyah yumurta diye öfkeyle bağırır. Bizim karganın şikâyet eden sesini duyan yukarı dallardaki bilge karga şöyle seslenir: “Karga kardeş boşuna yorulma. Bu kıç sende oldukça sen her yerde siyah yumurtlarsın.” Kıssadan hisse…

Tema Tasarım | Osgaka.com