Kaç yaşında olursak olalım hepimiz kendimizi güvende hissetmek isteriz. Bunun içinde bize güven veren kişilerle bağ kurmayı ve güvenli ortamlarda bulunmayı tercih ederiz. Zaten insanoğlu güvenmeye ve bağlanmaya meyilli bir yapıda dünyaya gelmektedir.
Bağlanma: Yaşamın ilk yıllarında bebek ve bakımını birinci derecede üstlenen kişi arasında kurulan ve geliştirilen, yaşam boyu diğer kişilerarası ilişkilerine de yansıyan ve hatta bu ilişkilerinin temelini oluşturan ilişkidir (Bowlby, 1977 *1).
Henüz net olarak kanıtlanmasa da anne bebek arasında bağlanma yolculuğunun hamilelikte başladığı düşünülmektedir. Anne karnında fetüs, annenin duygusal tutumlarına tepki verebilmektedir. 26. haftada anne karnında bebeğin algılama, tepki verme, yanıt verme gibi yeteneklerinin varlığı bilinmektedir. Annenin hamilelikteki duygusal durumları, bebeğin kabulü bebeğiyle bağlanma sürecinin ilk temelleri için önemlidir. Doğuma kadar anne ile olan bağlanma süreci doğumdan itibaren de devam etmektedir. Bebeklerin hiç bilmedikleri bu dünyada ilk yapacakları şey şüphesiz güvenebilecekleri birini bulmaktır. Bu kişi de genellikle anne olmakla beraber bebeğe birinci derecede bakım veren kişi oluyor.
Bebeğin doğduğu andan itibaren, dünyada var olma çabasına eşlik eden kişiye güvenebilmesi önemlidir. Her ağladığında ilgilenen, her ihtiyacını (sevilme, beslenme, temizlik, uyku…) zamanında karşılayan ve tüm bunları içtenlikle, sevgiyle, sabırla yapan kişilerin bebekleri çok şanslı ve güvenli bağlanabilen bebekler olacaktır. İhtiyaçları zamanında karşılanmayan, sevgi ve ilgiden yoksun olarak büyümek zorunda kalan bebekler ise güvenli bağlanma konusunda şanssız olmakla beraber güvensiz bağlanma gerçekleştirmek zorunda kalacaklardır.
Sevgili ebeveynler;
Güvenmek ve güvenli bağ kurmak, kişinin hayatının sonuna kadar kuracağı ilişkilerin şifrelerini içeren önemli bir süreçtir. Bebeğinizle kuracağınız güvenli bağların sevginize eşlik eden, ten teması, göz teması, ses teması ile güçleneceğini unutmayınız.
Bağlanma kuramına yönelik olarak Ainsworth ve arkadaşları (1978 *2) tarafından gerçekleştirilen ve kurama büyük bir katkısı olan “Yabancı Durumu” deneyi uygulanmıştır. Çalışmada bebeklerin anneler varken ve gidip geri döndüğünde verdikleri tepkiler gözlenmiştir. Bebeklerin her durumda verdikleri tepkiler değişmiştir. Bu durumun sonucuna göre Ainsworth tarafından bağlanma iki grupta ele alınmıştır.
1-Güvenli bağlanma.
2-Güvensiz Bağlanma: a) Kaçınmacı b) Ambivalan.
Güvenli Bağlanma: Bebeklere anneleri/bakım veren kişi tarafından ihtiyaçlarının zamanında, olumlu ve tutarlı bir şekilde karşılanmasıdır. Deney sırasında annenin gidişine teki göstermiş ama anne döndüğünde çabuk yatışan tutumlar sergilemişlerdir.
Güvenli bağlanan bebekler, ileriki yaşamlarında da sosyal olarak daha ileri düzey becerilere sahiptirler. Depresyon, kaygı, okul başarısı öz güven ve sosyal beceriler ile güvenli bağlanma arasında olumlu yönde ilişkiler vardır (Richaud de Minzi, 2006 *3).
Güvensiz/Kaçınmacı Bağlanma: Anne veya bakım veren kişinin bebeğin ihtiyaçlarına karşılarken tutarsız tepkiler vermesi sonucu gelişir. Annelerin çocuklarına karşı bazen sıcak bazen ilgisiz olmasından dolayı bebeklerde annesinin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacağına dair kesin bir kanı ve güven oluşmamasıdır. Bu çocuklar ileriki yaşamlarında da dış dünyaya karşı güvensiz davranışlar sergilerler. Deney sırasında, annenin gidiş-dönüşüne en az tepki gösteren tutum sergilemişlerdir.
Güvensiz/Ambivalan Bağlanma: Anne veya bakım veren kişinin bebeğin ihtiyaçlarını karşılarken tutarsız ve kalitesiz tutumlar sergilemesidir. Deney sırasında annesi gidince en çok ağlayan anne döndüğünde en çok anneye yapışan tutum sergilemişlerdir. Bağlanma sorunları olan anne bebek ilişkisine bakıldığında; bu bebeklerin ve çocukların anneleri tarafından övülmediği, anlaşılmadığı görülmektedir. Çocukların hareketlerinden ihtiyaçlarını anlamayarak bazen de tutarsız ve karmaşık davranışlar sergileyerek ihmalkar bir tutum veya çocuğa aşırı zorlayıcı ve müdahaleci bir tutum içinde oldukları davranışlar sergiledikleri bilinmektedir.
Temelleri koşulsuz sevgiyle atılmış, güvenle bağlanmış, sağlıklı ilişkiler kurabilen nesillerin olduğu mutlu yarınlarımız olsun…
HAFTANIN ÖNERİSİ: Bu hafta kendinizi ve ilişkilerinizi gözden geçirerek, bağlanma şeklinizi bulmak faydalı olacaktır.
*1 Bowlby, J. (1977). The making and breaking of affectional bonds: Etiology and psychopathology in the light of attachment theory. British Journal of Psychiatry, 130, 201-210.
*2 Ainsworth, M. D. S., Blehar, M. C., Waters, E. ve Wall S. (1978). Pattern of Attachment: A Psychological Study of The Strange Situation. Hillsdale, Nj: Erlbaum.
*3 Richaud De Minzi M. C. (2006). Loneliness and depression in middle and late childhood: The relationship to attachment and parental styles. Journal of GeneticPsychology, 167(2), 189-210.