FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 18 Temmuz 2024 306 Görüntüleme

BATI KESTEL’İ GEÇERKEN – 7

Yaklaşık bir yıl önce altı dizi bir yazı ile Batı Kestel’e girmiş, Pers Yolu çalışmaları ile bırakmıştım. Sanırım yine öyle olacak ama yazmak böylede güzel. O halde yazacağım.
Dördüncü gün saat on yedi vakitlerine geldiğinde Doğu Kestel’i geçtiğimizde kullandığımız son kamp alanımızdaydık. O ekipten üç kişiyiz. Sekiz kişi olarak planlanan, İstanbul, İzmir, Ankara’dan birlikte gelen üç arkadaşın araçları İçeri Çumra civarında arızalanınca onlar geri döndüğü için Batı Kestel geçişi on altı Temmuz 2024 tarihle beş kişi ile başlamıştı.
Erdal’a söz vermiştim, Tekesuyu çıkışından kendisini çıkarmak için. İkinci gün dâhil fizik ve mental olarak çökmüştü. Tekesuyu çıkışını daha az yürüyeceğimizi düşündüğüm bir noktadan yapmak istediğim için ilk fırsat veren yerden çıkmayıp Karakale eteğindeki daha önce kendimin yalnız olarak daha sonra çekirdek ekibimle çıktığım yerden öngörmüştüm. Su yatağını önemli oranda değiştirmiş olacak ki Karakale’den indiğim- indiğimiz, kanyona kadar uzanan çarşak bandı göremedim. Karakale’yi uzaktan görmüş hizasına gelince de hayranlıkla izlemiştim. Çarşak bandı görmeyi beklerken de öyle hızlı bir şekilde kanyon kapandı ki çıkış olanağını kaybettik. Bu gerçeği çatakda anladık. Hemen önümüzden giden Serdar çatakda olduğumuzu söyleyince hem sevinmiş hem de gerilmiştik. Erdal isyanlardaydı. “Kumpas mı var arkadaş” diyordu. Kumpas yoktu. Kumpas teklifi yapılmış kabul etmemiştim. Erdal daha ikinci günün içinde öylesine çaresiz ve umut ederek bakıyordu ki ona kumpas kuramazdım. Bana inanmış, Tekesuyu’ndan çıkacak olma umudu kendi deyimi ile onu motive etmişti.
Çatağa gelmiş olmamız Batı Kestel geçişinin tamamlandığı anlamına da gelir bu arada. Doğu ile burada birleşen kanyonun buradan ilerisi başka bir kanyon karakteri içerir ve bu ekipten biz üç kişi Yılmaz, Serdar ve ben Bukay olarak 2022 Doğu Kestel geçişimizde çataktan sonrasını da geçip Yıldız’dan çıkmıştık.
Dördüncü kamp alanında iki yönlü çıkış var. Hem doğu hem de batı yönlü olarak. Ancak bu çıkışlar kanyonda ilerlemek kadar zor çıkışlar. Şahsen ben buralardan çıkmaktansa kanyonda ilerlemeyi tercih ederim.
Dördüncü kamp alanındayız şimdi. 19 Haziran 2024. Erdal yine çıkış talep ediyor. “Helikopter gelsin beni alsın” diyor. Biraz da Tekesuyu’nu kaçırmış olmamın üzüntüsü ile Erdal’ın çıkalım ısrarından yana görüş belirttim. Konuşmaların bitiminden sonra çantamı sırtladım. Arkadaşlar çantasız çıkıp, çıkışı incelememi önerdi ama araziyi biliyorum. Daha önce tek başıma Karaköprü üzerinden geçip hemen doğumuzdaki yamaçlardan Yıldız Köyü’ne inmiştim. Çok çok o zamanki patikayı buluncaya kadar birkaç yüz metre fazla yürürdüm.
Çıkışa Serdar da geleceğini söyleyince iki kişi olarak başladık tırmanmaya. Bu arada hava da kararmaya dönmeye başladı. Sanırım yedi yüz metre kadar bir tırmanıştan sonra oturup dinlendik. Serdar kanyon giysilerini çıkardı. Ben biraz daha ilerledim ve Serdar’a seslendim.
“Arkadaşlar gelsin.” Bağırıp çağırarak haberleşiyoruz. Ben de telefon yok. Serdar duyma alanımda ve onun telefonunun şarjının bitmesine daha çok var. Yılmaz, Şenol ve Erdal’da telefon var. Ben Doğu’yu geçerken oğlum Yiğit’in bir ay önce aldığı telefonum su aldığı için tepki olarak almamıştım. Yanımda içinde sim kart olmayan fotoğraf çekmek için bulundurduğum eski telefonum vardı.
Haberleşmek için indiğim yerden Serdar’a yön tarifi yaptıktan sonra tekrar çantamı bıraktığım yere çıktım. Kanyon kıyafetlerimi çıkardım. Hava çok sıcak. Beklemeye başladım. Baya bir bekleyişten sonra Serdar’ın sesi duyuldu ve tekrar ilerlemeye başladık. Sonra duydum ki Erdal’ı iple çıkarmışlar. Kanyondan başlayan, iki yüz metre civarı mesafedeki tırmanma kısmından.
İlerlemeye başladık. Benim ilerimde varmayı planladığımız elektrik direkleri görünür olmuştu ama varmayı öngördüğümüz patikaya henüz ulaşamamıştım. Bu elektrik direklerinin yanında yol var. Hedefimiz, oraya anlaşmalı olduğumuz aracı çağırmak.
İri taşlardan oluşan bir çarşağı dolaşıyordum ki hemen gerimden kayan çarşak sesleri gelmeye başladı. Olsa olsa Serdar olabilirdi ama birlikte yürüyüşe geçtiğimiz için bana bu kadar yaklaşmış olamazdı. “Bukay abi” sesi üzerine durdum. Sırt çantasını diğer arkadaşların yanında bırakmış bana ulaşmak için. Erdal yürümeyi bırakmış. Diğer üçünün suyunu da bitirmiş. Ben de su almadan çıkmıştım kanyondan. Su şişem kanyonda parçalanmış sorun etmemiştim. Sonuç da kanyonun suyunu avuçlayıp içiyorduk.
17 Temmuz 2024.
Devam edecek.

Tema Tasarım | Osgaka.com