FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 12 Eylül 2024 67 Görüntüleme

BATI KESTEL’İ GEÇERKEN – 13

Kısaca anlattığım karşılama töreni sonrası Erdal hastaneye biz dört kişi jandarmaya gittik. Milli Parklar ev sahibi. Yanımızdan ayrılmıyor. Bir ara Afad – Karaman görevlisinin de jandarmada olduğunu gördüm. Bu macerada ona iş düşmemişti.
Jandarmada tutanaklar 06.00 civarı tamamlandı. Sağ olsunlar çaylarımızı bolca içtik. İhtiyacımız da vardı. O arada İbrahim tost yaptıracak açık yer bulamadığı için bisküvi türü bir şeyler alıp gelmiş, sağ olsun ama yiyen oldu mu bilmiyorum. Sanırım olmadı. Ben yemedim. Bunu da tost paralarını ödeyeyim diye İbrahim’i aradığımda öğrendim.
Kanyon sporu için gerekli malzemelerden biri de neopren yırtılmasın diye şort şeklinde giydiğimiz kot pantolondur. Kayaçlardan kayarken böylelikle neopren zarar görmez. İki kot şort almıştım bu geçiş için. İkisi de paramparça oldu. Popo kısmından oluyor aşınma. Hareket etmeden önce kadın takım komutanına durumu zorlanarak anlatıp, İnce Gıda Zeytinyağı’nda duralım dedim. Zar zor kabul etti.
Acil serviste Erdal’ın keyfi iyi görünüyordu. Her ne kadar altı gün hastanede yatacak olsa da.
Bizim de bakılması gereken değerlerimize bakıldı. Yılmaz, Serdar, Şenol’da bir dizi sorunlar tespit edildi. Bende hiçbir sorun yok çıktı. Üç arkadaş da kendi irademizle acil servise yatmıyoruz beyanı verip, çıktık. Jandarma bizi şehre taşıdı ve İnce Gıda Zeytinyağı’nda indim. Aynı gün içinde dördümüzü de ısrarla Mut Devlet Hastanesi’nden aradılar. Hastaneye yatmamız gerekiyormuş. Diğer üçünde ufak tefek sorunlar vardı da ya ben. Hani bende bir sorun yoktu? Reddettim. Yine aradılar, yine reddettim. Beni bir hekim incelemiş sorun yok demişti. İki saat sonra ne oldu ki? Üstelik de çok iyiyim. Arayan sağlıkçıya “size ısrarla beni aratan hekime söyleyin lütfen, kendi yatsın.”
Yılmaz’ın oğlu hekim. Onlar da tahlil sonuçlarını ona atmışlar. Yatmanıza gerek yok demiş.(!)
Bundan sonrası bir geri dönüş hikâyesi arkadaşlar için.
Erdal’ın ziyaretine gittik aynı gün tekrar. Hala acilde ve keyfi yerinde. Çıkacağı belli değil. Bu durumda üçlü grup olarak cumartesi dönüş kararı aldılar. Bu gün cuma. Onları bir otele yerleştirdim. O arada Erdal’ın arabasını kullanıyoruz.
Cumartesi Yılmaz ve iki arkadaşımız saat 12 gibi yola çıktılar. Erdal’ı ziyaretten sonra tabi. O ara Erdal’ın telefonu çökmüş. Onu alıp ya yenisini alma ya da tamir ettirme seçenekleri ile şehre gittim. Sonuçta Erdal yaptırma seçeneğini tercih etti, yaptırdık.
Pazar ve pazartesi Erdal’ı aradım. Pazar günü eşi gelmişti, Bursa’dan. Salı gün çıktı hastaneden. Döndüler Bursa’ya. Gitmeden önce arayıp beni, hoşça kal demeden.
Devam eden günlerde Milli Parkların yazdığı cezalar geldi adreslerimize. Üç bin iki yüz doksan bir Türk Lirası. Yılmaz ve arkadaşlar on beş gün içinde ödemişler. Yüzde yirmi beş indirimli olarak. Baştan Temmuz yirmi sekizde ödemeliyim diye kodlamıştım. Dolayısı ile o on beş günü kaçırmışım. Yani yüz de yirmi beş indirimi. Yine de gittim Maliyeye. O on beş günlük süre bir ay olarak düzenlenmiş iyi mi? Yani yirmi sekizde ödeme şansım varmış. İndirimli olarak. Döndüm.
Döndüm ama rahat değilim. Kanyonun geçilmesinin yoruma bırakılması, cezaların kara avcılığına muhalefetten yazılması, kanyonlar konusunda bir düzenlemenin olmaması, girişlere Milli Park Giriş Yönetmeliği uygulanması hepsi bir sorun. Bu karmaşaya bir çözüm umudu ile Mersin Valiliği’ni aradım. Mut Kaymakamlığı’ndan başlamalıymışım işe. Devletin dili yazıymış. Yazdım bende Mut Kaymakamlığına. Cezam iptal olsun, kanyona giriş serbest olsun. Cevap Milli Parklardan geldi. Yine park ve yaban hayatı kara avcılığı yaklaşımı ile. Bu cevabı bize Milli Park vermişti zaten. Yani değişen bir şey olmadı. Ceza iptali de olmadı. Fırsat olmadı henüz konuyu valiliğe taşıyamadım. Taşıyacam.
Kestel Kanyonları Dünya’nın en önde gelen iki kanyonu. Dünya’nın ve Türkiye’nin, Mut’un, kanyon dünyasının dışında. İçinde olmalı.
Şeklen yasal görünmeyen biz kanyon sporcuları açısından yasal olan geçişten kuşkusuz rahatsızız. Öte yandan Erdal’ın durumları olmasaydı sessiz sedasız geçip gidecektik Batı Kestel’den. Gönlüm/gönlümüz isterdi ki zaten izinli geçebilseydik. Geçememekse çok büyük bir eksiklikti bizim için. Sonuçta bir ceza ödedik. İzin mührünü elinde bulunduranlardan sportmen bir yaklaşımla hoş görü, spor yararına cezasızlık tercihi beklerdim. Olmadı. Olsun. Devletimizin canı sağ olsun. Cezaya rağmen Batı Kestel geçişimden MUTluyum. Arkadaşlarımın da MUTlu olduklarını biliyorum.
İyi ki geçtim.
Umarım yeniden geçme şansı yakalarım.
8 Ağustos 2024

İlginizi çekebilir

TAHTACI GELİNİ ORMAN GÜZELİ

TAHTACI GELİNİ ORMAN GÜZELİ

Tema Tasarım | Osgaka.com