FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 8 Ağustos 2024 49 Görüntüleme

ANNEME…

Öpmeye doyamadığım o güzel yanaklarına bir de Lavinya’nın rengârenk öpücükleri iz bırakmalıydı. Omuzunda taşıdığın yüklere her gün bir yenisi eklenirken, Lavinya’nın kokusu hafifletmeliydi gözyaşlarını. Ve onun da tadı kalmalıydı ruhunda tıpkı diğerleri gibi, bir kez de olsa o parlatmalıydı gözlerini son nefesini vermeden önce. Benim yüreğimi yakan yokluğun Lavinya’nın da kollarında asılı kalmalıydı.
Çılgın düşlerimde çağlayan derelerimin melodisiyle, yemyeşil baharımın kucağında dans ederken, buram buram toprak koksaydı ürkek ayakları… Sen korksaydın düşmesinden… Korkularımız bir olur muydu o zaman bir kez daha? Sen gitmeden, ben korkmadan önce…
Onun sevgisini de alıp taşımalıydın sonsuzluğuna, yok oluşunla inatlaştığım yarınlarına…
Sen gittin
Ben korktum!
Lavinya hala gelmedi…
Bak bugün gidişinin birinci yılı. Sensizliğe alışamadığım gibi ürkek bakışlarım getirmedi seni bana! Korkulu düşlerim izin vermedi senin gelmene. Ben şimdi ne mi yapıyorum. Hiçbir şeye ürkerek bakmıyorum ve hiçbir şeyden korkmuyorum. Sensiz geçirdiğim günleri sarıyorum kollarıma, kapkara gözlerinden aldığım ışıltıyı saçıyorum karanlık gecelerime. Gözümden düşen damlaları o küçük ellerinle siliyorum. Bak! Sonbahar, Kış, Yaz, derken kaç gün geçti sen hala gelmedin. Sensiz yaşadım yaşamasına da hiçbir şeyin tadı da kalmadı tuzu da ve sen hala gelmedin. Senin bir yerlerde olduğunu bilmek istiyorum, sesini duymak istiyorum ama yoksun. Üzülüyor muyum? Hem de çok. Sensiz yaşamak anlatılması imkânsızbir şey ama yine de alışmaya çalışıyorum. Eski alışkanlıklarıma yenilerini ekleyerek. Uzaklarda bir yerlerde olduğunu düşününce içimdeki yokluğunbiraz hafifler gibi oluyor ama özleminihiçbir şey gidermiyor. Fakat bir yolu olmalı ve gerçekle yüzleşmeliyim Anne.
Tıpkı senin ağladığın gibi ağlamak istiyorum ama bir şeyler oldu ve sesim çıkmıyor Anne. Hele hele sen gideli seninle ilgili bir şey de yazamıyorum. Kelimelerim karışıyor, cümlelerim anlamını kaybediyor. En çok sevdiğim şey yazmaktı onu da bıraktım uzun süredir. Her şeyim karışıyor, allak bullak ne olduğu belirsiz bir yazı haline dönüşüyor. Sen olsaydın, “ uğunma şu yazılara” deseydin. Farkında olmadan benim yaratıcı gücüm oluverirdin. Sen öyle söyleyince bir daha iştahlanırdım. Şimdi hiçbir şey yapamıyorum be Anne! Sensiz ne yazarsam yazayım kusura bakma ama çok anlamsız geliyor.Her şeyi unuttum bir yıldır, her şeyden vazgeçtim, aklımda kalan tek şey senin gidişin, senin sesinehasret kalışım. Bir yerlerde bir şeyi yanlış yapıyorum ki, bir yanım eksik hissediyorum. Bir türlü tamamlanmıyor bu duygu, senin yokluğunu düşündükçe yaşam anlamını kaybediyor Anne. Oysa her şey yerli yerinde görünüyor, bir tek eksik var hayatımda, Lavinya ve sen Anne! Lavinya diyorum çünkü sen ona hep öyle seslenirdin. Sen öyle seslenince öyle çok mutlu olurdu ki, o pamuk saçları gülümser, kahverengi olan gözleri iyice küçülürdü gülmekten. Mutluluk en çok onun hakkı değil miydi? Bir şey söylemese bile bilirdim ki ikiniz bir aradayken mutluluktan uçardınız. Sanki iki arkadaş gibi seslendirdiniz birbirinize, ikinizin arasında bir sır vardı, benden gizlenen bana söylenmeyen. Bazen bana çaktırmadan gözlerinizle konuşurdunuz. O senin ellerini öpüp koklar, sen de onun saçlarını koklar bağrına basardın, tıpkı bir çocuk gibi. Sonra da çok güzel kokluyorsun Lavinya derdin. Sizin bu sevgi pıtırcığı hallerinizle öyle tatlı gelirdiniz ki vede öyle bir bağınız vardı ki, kıskanmaktan öte imrenirdim ikinizin bu sarmaş dolaş hallerinize.
Şimdi her ikinizde yoksunuz. Ben öyle eksiğim ve öyle yalnızım ki, Lavinya gelirken çektiğim sancılarım bile hafif kalıyor. Öyle yoksunum ki, tüm bağlarımı koparıp gittiniz, tüm sevgileri alıp götürdünüz toprağınıza. Şimdi ben hangi kınalı elleri öpüp, hangi kınalı saçları koklayacağım? Sizleri uzak diyarlara gitmiş sayıyorum ve bir gün geleceğinizi düşünüyorum. Bunun gerçek olmadığını biliyorum ama böyle düşünerek kendimi biraz olsun teselli ediyorum. Bu teselli beni nereye götürecek bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki oda sizleri çok ama çok özlediğim. Canım Anacığım! Arayıp sesini duymak istedim, duyamadım. Hasretimi koynuna sarmak istedim, saramadım. En güzel ninniyle büyümek istedim, büyüyemedim. Mekanın cennet olsun Anacığım. Gül kokularıyla ışıklar içinde uyu yaratıcı gücüm.

Tema Tasarım | Osgaka.com