20 Temmuz’da başlayan Adli Tatil, 1 Eylül’de sona erdi ve 2023-2024 Adli Yılı başladı. Mut’ta Adli Yılın başlaması nedeniyle Mut Baro Temsilciliği tarafından Atatürk Anıtına çelenk konuldu. Mut Baro Temsilcisi Avukat Mehmet Türkmen ve baroya kayıtlı avukatlar Hükümet Caddesi üzerinde bulunan Atatürk Anıtına çelenk koyarken; Mut Baro Temsilcisi Avukat Mehmet Türkmen tarafından basın açıklamasında bulunuldu.
2023-2024 Adli Yılını bu sene de kaygıyla karşıladıklarını belirten Mut Baro Temsilcisi Avukat Mehmet Türkmen, bunun nedenini adalet krizine bağladı.
“Adli Yılı kaygıyla karşılıyoruz.”
“Savunma hakkına saygı adil yargılanma hakkının temelidir.” diyen Baro Temsilcisi Türkmen, “Ülkemizde hak ve özgürlüklerin teminatı olan avukatların örgütlü gücünü temsil eden bizler, başlangıcında olduğumuz 2023-2024 adli yılını bu sene de kaygıyla karşılıyoruz. Yeni bir adli yılı umutla ve heyecanla değil kaygıyla karşılamamızın sebebi, sadece avukatlara ait meslek sorun gibi görünen, ancak artık ulusal çapta bir hak arama özgürlüğünün ve adalete erişimin de içinde bulunduğu adalet krizidir.” dedi.
Baro Temsilcisi Türkmen, şöyle konuştu: “Mesleğimizi evrensel insan hakları temelinde ve meslek onuruna yaraşır şekilde icra etmemiz için hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve adil yargılanma hakkı ideallerinin hayata geçirilebilmesi ile savunma hakkına ve avukatlık mesleğine saygı gösterilmesi gerektiği gerçeğinin altını bir kez daha çizme zorunluluğu doğmaktadır.
İçinde bulunduğumuz yargı sisteminde, avukatların mesleki tecrübeleri artık yasalardan ve hukuka yaraşır uygulamalardan değil; ulusal çapta gittikçe büyüyen bir şiddet sarmalından, kontrolsüzce açılan hukuk fakülteleri sebebiyle maruz kaldığımız ekonomik sömürü halinden ve adaletin geç ya da hiç tecelli etmediği bir yargı sisteminden gelmektedir. Anılan sorunların ortadan kalkması, ulusal çapta bir adalet arayışının olmazsa olmaz ön koşuludur ve bu da avukatların ve avukatlık mesleğinin güçlendirilmesiyle mümkündür.”
2023 yılı sonu itibariyle, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve buna istinaden hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı’nın uygulama takviminin artık sonuna gelindiğini kaydeden Türkmen, basın açıklamasında şu görüşleri Mut kamuoyuyla paylaştı:
“İnsan Hakları Eylem Planı’nda “2.6 Savunmanın Güçlendirilmesi ve Avukatlık Hizmetlerinde Kalitenin Artırılması” başlığı altında yer alan faaliyet hedeflerine ulaşılamadığını üzülerek tespit ediliyoruz. Özellikle “Yargıda sosyal devletin bir gereği olarak maddi durumu yetersiz olan kişilere verilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alınan vergi oranı yeniden düzenlenecektir.” , “Zorunlu müdafi ücretleri artırılacak ve bu ücretlerin gecikmeksizin ödenmesi için evrakların dijital ortamda tamamlanması sağlanacaktır.” ve “Kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik iyileştirme yapılacaktır.” Şeklinde dile getirilen hedeflere ilişkin taahhütlerin 2023 yılı kapanmadan yerine getirilmesini avukatların kendileri adına asaleten, savunması üstlendikleri yurttaşlar adına vekaleten talep etmek en doğal hakkımızdır.
Avukatlık hizmetlerinde kalitenin artırılması hedefine ulaşılabilmesi için ilk atılması gereken adım; hukuk fakültelerine girişte uygulanan yükseköğretim başarı sıralamasının ivedilikle 100 bine, ardından kademeli olarak 75 bine ve 50 bine yükseltilmesidir. Hukuk fakültelerine akreditasyon uygulaması getirilmeli, akredite olamayan fakültelere önce süre verilmeli, süresi içerisinde şartları sağlayamayan fakülteler kapatılmalıdır. Staj eğitimin içeriğini boşaltan yasal düzenlemelerden vazgeçilmelidir.
Yeni adli yılda stajyer avukatların statülerinin, kamu avukatlarının özlük haklarının engelli avukatların en temel haklarının güvenceye kavuşturulduğu; bağımsız avukatlık faaliyetinin önündeki kurumsal ve yapısal engellerin kaldırıldığı, bağlı çalışan meslektaşlarımızın haklarının güvence altına alındığı, meslek alanının genişletildiği; avukata yönelik ekonomik ve fiziki şiddeti engelleyecek mali ve idari önlemlerin alındığı, gerekli düzenlemelerin yapıldığı bir yargı düzenine kavuşmak istiyoruz.
Vatandaşların kendilerini hukuki güvenlik içerisinde hissettikleri ülkeleri, diğerlerinden ayıran en temel etmen, bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığıdır. Adalet mülkün temeli; adaletin teminatı bağımsız ve tarafsız yargı; adil yargılanma hakkının teminatı ise savunma hakkı ve bağımsız avukatlık faaliyetidir. Yargı bağımsızlığının sorgulandığı, adaletin ya geç tecelli ettiği veya hiç tecelli etmediği bir adli sistemin mülkün temeli olması mümkün olmadığı gibi, savunma hakkına ve avukatlık mesleğine saygı gösterilmeyen bir yargı sisteminden adil yargılanma beklenmesi de mümkün değildir. Hukukun üstünlüğünün tesis edildiği, başta adil yargılanma hakkı olmak üzere hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir hukuk düzeni için savunma hakkına ve avukatlık mesleğine saygının gereklerinin yerine getirildiği bir adli yıl diliyoruz.”