Yakın geçmişten aktaranlara göre, Taşeli yöresi ile İç Anadolu’nun ürünlerini, eskiden İskele olarak bilinen Taşucu’ndan gemilere bindirip Beyrut’a götürerek alım satım yapan Hacı Mehmet Efendi, bu alışveriş işleriyle uğraşmasının yanında iyiliksever biri olarak da yörenin ileri gelenlerinden biriymiş. Yaşadığı dönemde (1854 – 1917) yöresi için dişe dokunur çalışmalarda bulunmak amacıyla bir yardım kuruluşu oluşturan Hacı Paşa, 1898-1902 yılları arasında Taşucu’nun yerel yönetim işlerini yüklenip başkanlık görevini de yürütmüş. Hacı Paşa’nın yaşadığı süre içinde yöreye kazandırdığı toplum yararına eserler, Bolacalı (Araplı) ve Taşucu Taş Köprüleri (günümüzde toprak altında kalmıştır) ile Haliliye Camisi olarak bilinir.
1908 yılında yapım aşaması bitirilip Müslümanların kullanımına açılan Haliliye Camisi, dörtgen oturum düzeni üzerine düzgün kesme taşlarla örülmüş dıştan bakış iki kat yüksekliğinde, içerisi ağaç işi tavanla örtülü ve geleneğin dışında dam üzeri çatı ile kapalıdır. Yapının kuzey yanında bulunan giriş bölümünde, geçik dönem eserlerinden sökülüp getirildiği anlaşılan taş dikitler ve bunların süsleme işlemeli başlıkları ile yine bu taş dikitlerin üst aralarında kesme taşla örülmüş üç atkı geçişli boş tereze (pencere) açıklığı gelenleri karşılar. Akbeniz taşı (mermer) olan bu iki dikitin üzerine konulan süslemeli başlıklar, birbirinden ayrı biçimde oyulup işlenerek yapılmıştır. Bu da bu iki süslemeli başlığın başka yerlerden yada yapılardan sökülüp getirildiğine kanıt sunar gibidir. Buraya yakın dolayda bulunan bazı evlerin önlerinde benzer biçimde süslü taş başlıkların görünüyor olması, bunların buraya cami yapımı sırasında çokça getirilmiş olabileceğini, ancak hepsinin birden cami yapımında kullanılmadığı sonucunu ortaya çıkarır. Caminin 16 metre yükseklikte olan düzgün taşla örülü süssüz sesgelesi (minaresi) oldukça yalın, kısa ve tek dolangılıdır (şerefelidir).
Düz dörtgen oturum düzeni üzerine yükseltilip yapılan caminin iç ölçüleri 13,5 metreye 15,2 metredir. Böylece 202 metre kare kapalı yeri olan caminin içinde, 320 erkek birden namaz kılabilir. Bu ölçülere, yapının giriş kapısından içeriye girildiğinde üste denk gelen yere yapılan ağaç asma kat, 60 metrekare genişlik ve namaz kılacak 100 kadınlık sığa ile eşlik eder. Caminin iç ve dıştan durası (duvarı) ölçüldüğünde, yapının yüksekliğinin 7 metre yüksekliğe ulaştığı görülür. Ancak bu yüksekliğin üzerine, dam düzlemine oturtulan çatının da en az 3 metre ekleyeceğini belirtmiş olalım. 75 cm kalınlıkta örülen caminin tüm dış durası, bu açıdan Mut Kızılminare Camisi ile birebir ölçüttedir. Yapının dört yanındaki duralarda (duvarlarda) alt ve üst ayrı olmak üzere toplam iki sıra olarak dizilen terezeler (pencereler) açılmıştır. Giriş düzeyindeki terezeler, esinti sağlaması bakımından da olacak yeterince büyük ölçüde yapılmışken, tavana yakın sıralanan terezeler yapının dış yüzünde yuvarlak ancak iç bölüme gelince görüleceği üzere biçim değiştirerek dörtgen ölçüleriyle yalnızca aydınlatmayı desteklemesi amacıyla oldukça küçük ve birbirine eşit ölçülerde yapılmışlardır. Bu küçük terezelerin dışarıda yuvarlak biçimden içeride dörtgen biçime doğru dönüşüyor olması, gün ışığın içeriye düşerken yayılarak inmesini sağlar. Bu da bu işi yapan ustaların aydınlatma konusunda ayrı bir uzmanlık taşıdıklarını göstermiş olur.
Caminin güneye bakan yüzünde dilem bükeyinin (mihrap) iki yanında iki büyük tereze, batı yüz olan sağ durada üç, doğu yüz olan sol durada üç büyük tereze, geride giriş yapılan kapının yine iki yanında iki ve dışarıda son gelenler bölümünün sağında bir, sağda kadınlar bölümüne çıkan basamakları aydınlatan bir olmak üzere toplam alt sırada on iki büyük tereze sayılır. Caminin sol yanı olan doğu yüz durasında sağda en gerideki terezenin karşısında bir kapı varken, caminin sağ yanı olan batı yüz durasında en ileride bir tereze yeri kapatılmış yada baştan beri açılmamıştır. Cami ana yapısına, yapı geleneği üzerine kuzey yüzden verilen ana giriş kapısından başka doğu yüzde açılan ikinci kapı geleneğinin örnekleri, yapının yöredeki çağdaşları olan Sökün Camisi’nde yine doğu yüz olan solda, Silifke Reşadiye Camisi’nde ise bu kez batı yüz olan sağ yanda görülür.
DEVAM EDECEK…