Sözlü kaynak olarak bilgiler aldığımız kişilerin aktarımlarına göre, 1800’lü yıllarda Karaman dolayından gelen altı otağ (aile) Taşucu’na yerleşmişler ve burada kıyıda balıkçılık ve gemi yolu ile deniz aşırı ürünler alıp satan yerli Rumların yanında çalışmaya başlamışlardır. O yıllarda Taşucu içinde Hacı Mehmet Paşa’nın kurduğu un değirmeni (günümüz saat kulesi o değirmenin bacasıdır) ile eski pazar yeri arasındaki (marina otel) küçük bölgede bataklık göl arası özellik gösteren bizim uydu görüntüleri oturtumu ile yaklaşık 20 dönüm büyüklük ölçtüğümüz bir su birikintisi varmış. Söz konusu bu gölün çizimleri Taşucu’nun alanında en eski ve güçlü sanatçısı olan İsmail Güler’in yağlı boya eserlerinde görülebilmektedir. Yine bu gölün batı yakası kıyısı boyunca Rumların ev ve iş erlerinden oluşan çok sayıda taş yapı bulunmaktaymış. Bu yapılar 1980 dönemi sonrası yerel yönetime atananlarca yıkılarak sözüm ona çağdaş yapılaşmaya yerini bırakıp büyük oranda yok olmuş. Sözünü ettiğimiz gölün kuzey ucunda ise günümüzde toprak altında kalmış olan ve tek gözlü olduğunun aktarıldığını anımsadığımız, yine Hacı Mehmet Paşa’nın yaptırdığı bir taş köprü bulunmaktaymış. Bu taş köprü de yaklaşık veri ile 1986-1987 yıllarında toprak altına alınmış. 1955 ile 2014 yılları arasında yerel yönetimin işler olduğu Taşucu’ndaki bu göl ve gölün kuzey ucunda iki yakayı (Reşadiye ile Mansuriye) birbirine bağlayan taş köprünün varlığı, burada konu ettiğimiz Bolacalıkoyuncu Köprüsü’nün altından geçen taşkın sularının kış yağışlarıyla birlikte Taşucu’na da gelip bu köprünün altından geçerek gölü beslediğini kanıtlıyor olmalıdır. Ancak aradan geçen süre sonunda, taşkın suların geçmesi gerektiğini düşündüğümüz kent içindeki bir çok konum yapılaşma altında aldığı için bu konudaki kanıtlar ayrıntılı kazı çalışmaları ve yer yer topraktan alınacak doku örneklerinin çözümlenmesi ile anlaşılabilecektir. Yine de uydu görüntüsü alıntısı üzerinde olası geçiş yerlerini bu çalışmanın bir başka ayrıntısı olması açısından çalışarak size sunmak istedik.
Bolacalıkoyuncu yerleşimi toplum arasında Araplı olarak da bilindiği için Araplı Köprüsü olarak da geçen Hacı Mehmet Paşa’nın yaptırdığı bu taş köprü, eski Taşucu yerlilerinde Kızıl Köprü olarak da anılmaktadır. Bunun nedenini sözlü kaynaklarımıza sorduğumuzdaysa kesin olarak kimse bilmemekle birlikte ortaya değişik düşünceler atılmıştır. Kimi düşünceye göre köprünün taşları kızıl tüslü olduğu için, kimine göre kuru çay yatağındaki tortu toprağın kızıl tüslü (renkli) göründüğü için köprü bu adla da anılıyordu. Bir başka ilginç ancak kuşku duyularak söylenen düşünce ise köprü üzerinde bir savaş ya da çatışma olması ile yada bir düğün geçişi sırasında köprüden düşmenlerin olmasından dolayı Kızıl Köprü adı eskidendir kullanılmaktaydı. Oysa artık araç ve yaya geçişinin bile neredeyse kalmadığı bu köprü, toplum arasında kullanım dışı kaldığı için işin gerçeği bu adlarla bile anılmaz olmuştur. Kısaca Araplı Köprüsü, güncel toplumun daha çok dilinde yer almaktadır.
Köprünün adı konusunda ülkemizin bir çok köprüsünde olduğu gibi yasal bir adlandırma olmadığı için ortada kalan konunun bu açısına ne yazık ki taşkın yatağı olarak adlandırdığımız kuru çay da eşlik etmektedir. Nedendir bilinmez ülkemiz gelenek ve göreneğinde bir çok çay, köprü, koy, ada, kıyı ve kumsal adlandırmadan öylece durmaktadır.
Burada yaptığımız çalışmada, köprünün yapısı, ölçüleri, geçmişi, köprünün hangi su yatağı üzerinde bulunduğu ve hangi ölçüler içinde bu kuru çay yatağının yayılım gösterdiğini inceleyip size açık kaynak olarak sunmak istedik. Bu doğrultuda uydu görüntülerinin izini sürüp, görüntü birleştirmeler ile yerizi (harita) üretimleri yaparak bunları yeniden ayrıntılı biçimde düzenledik. Bugüne değin bu köprüye ve kuru çay yatağına ilgi gösterilip üzerinde çalışılmamasını, yada çalışılmış olunsa bile toplum yararına açık kaynak olarak sunulmamasını, yöremiz özelinde ve ülkemiz genelinde çok sayıda benzer örneği olmakla birlikte üzüntüyle karşılıyor ve bu eksikliği adım adım yaptığımız konusal çalışmalarla giderme amacı taşıyoruz…
Dileriz çalışmalarımız sürer ve daha çok araştırma konusunu yöremiz toplumunun öğrenimine ve yararlanmasına sunmuş oluruz.
Bu çalışmayı Aytaç Kurtuba, 2020 yılı sonu ile 2021 yılı başında yapmış olup ve toplum yararına sunmuş bulunmaktadır.
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
KIZIL KÖPRÜ / 4
Benzer Haberler
-
4 ŞUBAT DÜNYA KANSER GÜNÜ
-
Ceviz bahçesinde 5 kiloluk istiridye mantarı buldu
-
Mut’ta meydana gelen kazada 1 kişi öldü 1 kişi yaralandı
-
BÜYÜKŞEHİR İTFAİYESİ OTELLERİ YANGIN RİSKİNE KARŞI DENETLİYOR
-
Mut Terminalinde yolcular soğuktan şikayetçi
-
KÜÇÜCÜK YAŞAM KESİTLERİ / 64
-
MERSİN BÜYÜKŞEHİR MUT’A ARTIK DÖN BİR BAK!
-
NAZIM HİKMET VE ORHAN KEMAL
-
MERSİN DOB’DAN FINDIKKIRAN BALESİ
-
CARETTALAR GALİBİYETLE DÖNÜYOR
-
MESKİ 3 MİLYON 500 BİN METREKÜP İÇME SUYUNU MERSİN’E GERİ KAZANDIRDI
-
VALİ PEHLİVAN MESİAD’IN PROGRAMINA KATILDI