FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 13 Kasım 2023 188 Görüntüleme

SARI SALTUK HAZRETLERİ

Sarı Saltuk adını ilk kez 2000’li yılların başlarında bir gazetede okudum. Yazıda öldükten sonra 7 yerde mezarı olmasından bahsediyordu. Tevafuken yanımda da ilahiyatçı bir arkadaşım vardı. Velilerin bir kısmının pek çok yerde mezarı olduğundan söz etti. Çok sevilen insanların maneviyatından o yöre insanlarının da nasiplenebilmesi için böyle olduğundan bahsetti.
Sarı Saltuk Hazretleri de çok sevilen bir maneviyat ehli ve kahramandı. Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civarındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslam’ı tebliğ eden, Sünni, Alevi ve Bektaşi çevrelerince farklı yönleriyle benimsenmiş önemli bir şahsiyettir.
Anadolu ve Rumeli’nin Türkleşip İslamlaşmasında etkin rol oynamasına rağmen bu yönü mitolojik kimliğinin gölgesinde kalmıştır.
Asıl adı Şerif Hızır’dır. Her yere yetişen manasında. Gazi Derviş, Alperen Sarı Saltuk, Server gibi çok sevilen anlamında isimlerle de anılıyordu. Eski kitaplarda ondan hep Türk Saltuk diye söz edilmekteydi.
Şeceresi Hz. Ali’ye ve Peygamberimize kadar uzanır. Seyyit Battal Gazi’nin soyundandır. Keramet gösteren bir hak yolcusudur. Sinop’ta doğmuş, babasını 3 yaşındayken kaybetmiştir. Kendisini Seravil adlı lala yetiştirmiştir
Nereye giderse gitsin adaletin temsilcisidir. Nasıl bir insandı ki bu kadar geniş bir coğrafyada bu kadar sevildi? Hem Hristiyanlar hem Müslümanlar ona sahip çıkıyor. Türbe ve makamlarını hep beraber ziyaret ediyorlar. Esas olarak Romanya Babadağ’ında olmak üzere 43 yerde türbesi vardır. Her gün de yenileri ortaya çıkmaktadır. 1297 yılında 99 yaşında vefat etmiştir.
Sarı Saltuk Hz. savaşları önce gönüllerde kazanan ve Türk milletini birbirine bağlayan gönül köprüsüdür. Uzun yıllar Dobruca’da kalmış ve Konya’dan bölgeye gelen İkinci İzzettin Keykavus’un efradı ve onlarla gelen Türkmenlere önderlik etmiştir. Ama o ölünce bu topluluk din dahil pek çok özelliğini kaybeder. Halen Moldova’da Gagavuzlar olarak yaşamaktadırlar.
Sarı Saltuk’un Oğuz Kaan’dan sonra tarihimizin en renkli kahramanı olduğu söylenir.
Dört kutsal kitabı vaaz verecek kadar bilen birisidir. 12 dil bilmektedir.
Cem Sultan adamı Ebul Hayr-ı Rumi’yi görevlendiriyor. O da 7 yıl uğraşarak “Saltukname”’yi yazıyor.
Mevlâna, Hacı Bektaş-ı Veli, Taptuk Emre, Yunus Emre, Nasrettin Hoca çağdaşıdır. Onları ziyaret eder, destek ve yardım götürür.
Adını gazetede okumamdan 15-20 gün sonra amcam bana birlikte Romanya’ya gitme teklifinde bulundu.
Romanya’ya vardığımızda bizi hoş bir sürpriz bekliyordu. Üç yılda bir yapılan Dünya Türk Gençlik Kurultayı bu yıl Köstence’de düzenleniyordu. Büyükelçilik iş adamı sıfatıyla amcama da davetiye göndermişti. Ben Babadağ programına katıldım. Sarı Saltuk Hz.’nin türbesini ziyaret ettik. Türbe restore ediliyordu. Adını gizli tutan Alevi bir iş adamının restorasyon masraflarını üstlendiğini söylediler.
Türbe önünde Özbekistan, Kazakistan, Tataristan, Türkiye, Romanya vb. pek çok ülkeden gençler konuyla ilgili görüşlerini birbirleriyle paylaşıyorlardı.
Sarı Saltuk Hz. de bir ömür Türk birliğinin sağlanması için çabalamamış mıydı?
Gerek Anadolu Türk Birliğinin kurulmasındaki gerekse Rumeli’nin İslamlaşmasındaki rolü yadsınamaz.
Döndüğümde ilahiyatçı arkadaşım ”Meryem sen çağırılmışsın” dedi.
Bu Allah’ın çok özel bir ikramıydı bence. Plansız, programsız.
Bu kadar bilgim olsaydı bu ikramı daha da iyi idrak edebilirdim.
Yine de Evliya Çelebi gibi şöyle nida edebiliriz sanırım:
“Hazret-i Sultan Saltuk-u ziyaret eyledik
Çok şükür şimdi görüp Hakk’a ibadet eyledik”
Allah şefaatlerine nail eylesin…

Tema Tasarım | Osgaka.com