FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 14 Eylül 2023 116 Görüntüleme

BİLİMDE VEFA

George Remaudiere ve Peter Stary isimleri bana iyilik, nezaket ve başarı adına ne varsa onları hatırlatıyor. Her ikisi de Afidoloji ilminin temel taşlarıydılar. Her ikisi ile de; afitler ve parazitoitleri konusunda çok yazışmalarımız olmuştur. Her ikisi de en azından doksanlı yaşlardadırlar. Bir iki yıl önce hâlâ teşhis çalışmalarını sürdürüyorlardı.
İkisinin 1960’lı yıllarda bile ortak çalışmaları vardı.
Doktora konum, tahıl afitleri ve doğal düşmanları olunca; gerek afitler gerekse doğal düşmanlar konusunda uzman olan pek çok bilim adamıyla iletişime geçmek nasip oldu. İyi ki Türkiye’de belli grupların teşhisini yapabilen hocalarımız vardı. Ama afit parazitoitleri konusunda ayrıntılı teşhislere ihtiyaç duyuldu. P. Stary dünyada bu konunun ilk sahiplerindendir. Zaten pek çok ülkenin aphidiid listesini yerli araştırıcılarla birlikte yayınlamıştır.
Bu nedenle, kendisine elimdeki materyalleri teşhis edip edemeyeceğini soran bir mektup yazdım. Olumlu yanıt vererek kısa sürede bana teşhis sonuçlarını gönderdi. Doksanlı yıllarda bizler hâlâ mektuplaşıyorduk. Daha sonra mail devreye girdi.
Stary bir ara benden bir ricada bulundu. Bu konuda çalıştığımı bildiği için, moleküler bir çalışmada kullanılmak üzere; Konya’dan belirli tahıl afidi türlerinin örneklerini istedi. Asistanımla birlikte araziye çıkıp, örnekleri toplayıp teşhis ederek kendisine gönderdim. Bundan büyük bir haz aldım. Bu vicdani bir şeydi. Bir taraftan faydalı olmak, diğer yanda vefâ borcunu ödemek; ikisi de ruhuma çok iyi gelen aktivitelerdi.
Daha sonra, ladinlerde gal yapan bir afit türü istedi. Konya’da ladin yaygın değildi. Karadeniz Bölgesinde bulunabilirdi.
KTÜ Orman Fakültesi’nde bir Entomolog hocaya ulaşıp, durumu izah ettim. “Adınızı verebilir miyim?” dedim. “Tamam.” dedi. Ama daha sonra o kişi Stary’ye; “Ancak yayına adımı koyarsanız varım.” demiş. Bu beni gerçekten çok utandırdı.
Stary tüm dünyadan, bu arada Türkiye’den gelen örnekleri şartsız, nazsız ve en hızlı şekilde teşhis ediyordu.
İmkânım olsaydı Doğu Karadeniz’e gidip, örneği kendim toplamayı çok isterdim.
Ben başka Çekoslovak tanımadım. Stary’yi de sadece yazışmalardan biliyorum. Sanki bütün Çekoslovaklar onun gibi sıcak ve yapıcılarmış gibi geliyor bana.
Bir gün Stary, Türkiye’nin aphidiid listesini de yayınlama zamanı geldi diye düşünür. Tam kiminle yayınlasam diye araştıracakken postadan bir teşekkür kartı gelir. Kart Meryem Uysal’dandır. Böylece partner bulunmuş olur.
Rahmetli hocamız Prof. Dr. Feyzi Önder, heteropter örneklerimin teşhislerini yapmıştı. Bahar dönemi bitince bir ay yazlığına kapanarak; Türkiye’nin her yerinden gelen örnekleri sonuca bağlamış ve herkese bildirmiş. Ben kendisine hemen bir teşekkür mektubu yazdım.
Çok sonra Samsun’da bir grup toplantısında; hocanın doktorantı olan Dr. Füsun Tezcan, Feyzi hocanın “Tüm ülkeden sadece Meryem Uysal’dan teşekkür mektubu geldi.” dediğini iletti bana.
Konya’da afit parazitoitleri ile çalışan son yüksek lisans öğrencim Rabia Say, çok güzel örnekler toplamıştı. Ancak bunları gümrükten geçirip Stary’ye gönderemedik. Tez süresinin büyük kısmı bu işle uğraşırken geçti. Uzun bir beklemeden sonra imdadımıza Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Coşkun Güçlü yetişti. Yardımı sayesinde onca emeği, güzel sonuçları ve sonuç olarak; öğrencimizin yüksek lisans tezini kurtarabildik. Kendisine buradan da bir kez daha teşekkür ediyorum. Ülke içinde her grupta teşhis yapabilecek kişiler olması çok önemli.
Feyzi bey vefat ettikten sonra da heteropter teşhislerinde hepimiz çok sıkıntı çektik.
Prof. Dr. İlker Kepenekçi büyük emekle hazırlamış olduğu iki ciltlik devasa Nematoloji kitabını pek çok meslektaşımızla birlikte bana da gönderdi. Hem kendisinin bu başarısını kutlamak hem de teşekkür etmek için, hocamıza mail gönderdim. Bilahare telefonla aradım. Onun emeği ve gösterdiği nezaket en azından bunu gerektiriyordu bence. Daha sonra kendisi bir vesileyle; çok az geri dönüş aldığını söyledi. Çalışmalarımıza destek veren insanların kıymetini bilmek ve teşekkür etmek benim gözümde elzemdir. Doktora çalışmam sırasında veya sonrasında desteğini gördüğüm hocalarımızla iletişimimi şimdiye kadar koparmamışımdır.
Prof. Dr. Nedim Uygun sayesinde hiçbir arkadaşımız coccinellid teşhisinde bir sıkıntı yaşamamıştır.
Prof. Dr. Mikdat Doğanlar sadece chalcidoidler için değil, teşhisini yaptıramadığımız başka gruplarda da ilgili yerlere ulaşmada bizlerin elinden tutmuştur.
Doktora tez danışmanım olan Prof. Dr. Seval Toros afit sistematiğinde uzman olmasaydı ben tahıl afitleri konusunu ele almaya cesaret edemezdim.
Tüm hocalarımıza sevgimiz, saygımız ve minnetimiz sonsuzdur…
Bizler usulü onlardan öğrendik.
Seval hocamızın en büyük hizmetlerinden birisi yerine Dr. Işıl Özdemir gibi birini yetiştirmesidir.
Bu arada; genelde çalışmalarımızın çoğunluğu afitlerle ilgili olduğundan, hemen her çalışmamızda yaprakbiti teşhislerini büyük bir özveriyle yapan Dr. Işıl Özdemir’in emekleri hepimiz için her türlü takdirin üstündedir.
Aşağıdaki dizeler konuyla ilgili duygularımı dile getirmektedir:
Hürmet
Emeğe, bilgiye, bilgine hürmet,
Bu nimetlerin şükrünü yerine getirmektir
Her biri kapılar açan birer anahtar
Zor yetişen bir çınar
Ahlâkla güzelleşir her başlık
İlim, bilim, insanlık
Vefâ yakışır en çok bu hale
Hodgamlar alınmasın hiç gale
Vefâ milletin tarlasıdır (Voltaire) sözü sanırım tüm metni özetlemektedir.

Tema Tasarım | Osgaka.com