Ketis bölgesinin yolları konusunda elimizde olan, yeni de diyebileceğimiz belge 1189 yılında gerçekleşmiş üçüncü Haçlı Ordusu günlüklerini tutan Ansbert’in yazmalarıdır. Elimizde olanları kadarı ile Ketis merkezinden geçen, Ketis’in ana yolu hakkında bilgi edinebiliyorsak da yolun Laranda/Karaman ile Claudıopolis/Mut arasını anlatan kısım, henüz elimize ulaşamadığından günlüklerden yeterince yararlanılamamaktadır. Bununla birlikte konu hakkında bir bakış oluşmasına katkı söz konusudur. Bu günlüklerde de geçen, yol üstünde olduğu bildirilen Sibila ve Punura kadim kentleri ile ilgili araştırmalarımızda Ketis bölgesinin tespiti konusunda değerli katkılar yapmıştır.
Yukarıda işaret ettiğim iki nedenle, tamamı yabancı ilk araştırmacılar ve onlardan alıntılama yoluyla konuya açıklık getirmeye çalışan araştırmacılardan farklı olarak, Anemourion’u ilk araştırmacıların “belki” kaydına aldırmadan, tereddütsüz Ketis bölgesi dışına alıyorum.
Her açıdan Anemourion’un Ketis içinde yer alması uygun değildir.
Ketis içinde olabileceğine işaretli Olba’da tereddütsüz Ketis bölgesi dışına alıyorum. Anemourion için öngördüğüm gerekçeler yanında Olba, kendi adı ile bir bölge oluşturmaktadır zaten ve konu ile ilgili araştırmacıların bu konuda hemfikir olmaları da önemli. Bir kısım Olba paraları üzerinde Ketis’de olduğuna dair işaretler bulunmasını, başka bir şekilde açıklamak gerekir, diye düşünüyorum.
Buraya kadar anlatılarımız Ketis’in batı, kuzey ve içlerine yönelik oldu. Belirlediğimiz Ketis bölgesi içinde iki şehir daha var ki, bunlar Dalisandos ve Claudıopolis olup, Ketis içinde olup olmadıkları konusunda tartışma yoktur. Kaldı ki içinde olma dışında bir seçenekleri de yoktur. Bu iki kadim kenti coğrafya, ulaşım olanakları, su kaynakları, yaşamın doğal akışı bir birine sıkıca bağlar.
Dünyada arı bir kültür var mıdır?
Yoktur bence.
İnsanoğlunun büyük tarihsel yürüyüşünde farklı olan sadece dili. Duyguları, ihtiyaçları, hayalleri, yöntemleri alt yapıları evrelerine göre aynı. Bunun için, “güneşin altında ayrı olan hiçbir şey yok” şeklinde bir cümle ile özetlemek mümkün diyebiliriz, durumu. Benzer duygularda sevinir,ağlar, umutlanır, benzer davranışlar ile bunları ifade ederiz. Bu anlamda kaba iletişim için bir dil farklılığı da kalmamıştır aslında.
Peki, insanlık bu duruma yeni mi gelmiştir?
Hayır.
Binlerce yıl önce geldi.
Buradan varmak istediğim yer şudur: Bunun nedeni yaşamı anlama/yorumlama yöntemim gereği maddenin bilinci yaratması. Bu temel bilimsel, matematiksel kuralın coğrafyasının, insan topluluklarının zamanı olmayıp, evren ölçeğinde olmasıdır.
Büyük insanlık isimlendirmeye doğadan başlayıp sosyal gelişmişlik oranında sosyal etkileşime geçmiştir. Bu içerikte dağların, ovaların, nehirlerin adlarını verirken yine onlardan yararlanmış. Örneğin Kalykadnos Nehri Romalılarca da Türklerce de adını renginden alır. Örneğin bir kente birinin adı verildiğinde neden, o ismin kente geçen katkısının göz önünde tutulmasıdır. Bu gerekçe bütün kültürler için geçerlidir.
Ketis içinde kalırsak, Philadelphiea/Malia/Malya adlamaları aynı yer adıdır. Malia Grekçe olup, Malya, Türklerin Malia’yı kendilerine uydurmuş halidir. Türkler buralara geldiğinde bura halkı Malia Burnu’ndan gelmiş Grekler ve Ermeniler’di. Onlar birlikte yaşadı. Grek ve Ermenilerin bölgeden ayrılması sonucu, Malia, Malya oldu.
Coropissos eteklerinde yerleşik Coropisseis kavmi, tepelerinde süzülüp, kendileri için yaşam kaynakları üreten dağa bakıp, Ketis, dedi.
Ketis Dağı’nda insanlardan önce yaban keçileri yaşardı. Yerli halk yaban keçilerinin kılından, ketis dedikleri ipi yapıp çul, çadır örtüsü, giysi üretiyordu. Üretip kullanmakla kalmıyor, üretim merkezlerinden kuzey/güney yönlerinde Dünyaya açılan Pers Yolu üzerinden pazarlayıp iyi para kazanıyorlardı. Zaman içinde bölge dışında bilinirlik arttı ve bölgeye Ketis Bölgesi denildi.
“Kestel” Türklerin keçi kılından ürettiği ipin adıdır.
Kestel’den Coropisseis kavminin ürettiklerini üretir Türkler. Bölge Türkleşince Kestel anlamındaki Ketis, Kestel olur.
Ketis/Coropissos/Kestel/Dağpazarı.
Ketis’e hoş geldiniz.
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
KETİS’E HOŞ GELDİNİZ / 6
Benzer Haberler
-
MESKİ’NİN 2025 YILI BÜTÇESİ: 10 MİLYAR 749 MİLYON 950 BİN TL
-
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ’NİN KASIM AYI 2. BİRLEŞİMİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
-
BU BİR TEŞEKKÜR YAZISIDIR
-
ÇAMLIYAYLA’DA EĞİTİM DESTEĞİ
-
BÜYÜKŞEHİR’DEN ERDEMLİ’DE ZEYTİN FİDANI VE MISIR FLAKE YEM DAĞITIMI
-
MERSİN’DE DEZENFORMASYONLA MÜCADELE PROTOKOLÜ İMZALANDI
-
VALİ PEHLİVAN’DAN SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE ZİYARET
-
DÜNYA ŞARKILARI DUO
-
Art Land Sanat Çalıştayı Sergisi Mersinlileri Bekliyor
-
ÜLKEMİZDE HER YIL 40 BİN KİŞİ AKCİĞER KANSERİNE YAKALANIYOR!
-
Kreş Salgınları Kapıda
-
MUT TURİZM ÇALIŞTAYI YAPILDI