Bireyler arasında doğumdan itibaren görülen bir fark vardır. Bu da cinsiyettir. Cinsiyet insanların doğarken belirlemediği bir doğa olayıdır. Ancak aynı şeyi toplumdaki olan yargılar için bahsedemeyiz. Toplumlarda bu zamana kadar gelişip büyüyen ve hala devam eden birçok yargılar bulunmaktadır ve bu yargıları biz bireyler kendi hayata bakış açılarımızla ve çevremizle belirlemekte ve oluşturmaktayız. İşte bu toplumsal yargılar birleştiği zaman kadın ve erkek bireyler için toplumsal cinsiyet algılarını oluşturmaktadır.
Cinsiyet genetik bir yapıyla kişinin eril veya dişil olarak gösterildiği fizyolojik ve biyolojik özellikleri temsil eder. Toplumsal cinsiyet ise bu farklılıklardan ayrı olarak insanın içinde bulunduğu toplumsal yapının erkek ve kadın için belirlenmiş olan sosyal rolleri içine alır. Yani bireylerin kadın veya erkek olarak toplumsal yapıda nasıl algılandığı ve bu bireylerin neler yapıp yapmaması gerektiğiyle ilgili bir takım beklentileri, bir takım sorumlulukları kapsar.
Biyolojik olarak cinsiyet farklılıklarını doğa yapısı belirlerken toplumsal cinsiyet yapısını sosyal olgular belirlemektedir. Sosyal yapılanmanın etkisi ile oluşan toplumsal cinsiyet farklılığı yine aynı sosyal yapılar sayesinde değişebilmektedir. Toplumsal cinsiyet bireylerin biyolojik olarak farklı yapılarıyla oluşmayabilmektedir. Bununla birlikte bu kavram bireylerin içinde bulundukları toplumun kadın ve erkeği nasıl kalıp yargılarla oluşturduğu ile ilgilidir. Bu oluşan kalıp yargılarla erkeklerin ve kadınların içinde bulundukları toplumdaki yaşama biçimini etkilemektedir.
Eğitim düzeyinin gelişmesi ve artması ile birlikte bu algının azaldığı düşünülse de bu sorun hem erkeklerin hem de kadınların sosyal hayatlarını etkiler düzeydedir. Çünkü toplum içinde yaşayan bireylerin o toplumun uygun gördüğü davranışlara itildiği açık bir şekilde görülmektedir. Yaşamakta olduğumuz ülkede genel olarak yerleşmiş kalıp yargılar bulunmaktadır. Fakat bu kalıp yargılar bölgelere hatta bazen de aynı şehrin farklı yerleşim yerlerinde bile farklılık gösterebilmektedir. Bazı bölgeler de daha katı kalıp yargılar bireylerin hayatını şekillendirdiği gibi bazı bölgeler de tam tersine çok az etki etmektedir. Geçmiş yıllara bakıldığında bu kalıp yargılar azaltılmış olsa da hala büyük bir kesimi etki altına almaktadır.