Kamu Konfederasyonları Platformu yüzde 30 zamma tepki gösterdi. Memur ve emekli maaşlarına verilen yüzde 30 zamma tepki olarak ülke genelinde 7 memur sendikası iş bıraktı.
Anadolu Konfederasyonu (Anadolu-Sen), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş), Çalışanlar Birliği Sendikalar Konfederasyonu (Çalışan-Sen), Yurt Sendikaları Konfederasyonu (Yurt-Sen), Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (Hak-Sen) ve Şehit Gazi-Sen Konfederasyonu, oluşturdukları Kamu Konfederasyonları Platformu adı altında, örgütlü oldukları eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm işkollarında iş bıraktı. Ülke genelinde, Kamu Konfederasyonları Platformu içinde yer alan sendikaların üyeleri iş bırakma eyleminde çeşitli basın açıklamaları düzenledi.
İlçemiz Mut’ta da iş bırakma eylemine katılan Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Mut Temsilciliği, yaptığı basın açıklamasında, yüzde 30’luk zammı protesto etti. Asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini belirten kamu emekçileri; bir günlük iş bırakarak, taleplerinin karşılanması için iktidarı uyardı.
Eğitim-İş Mut Temsilciliği üyeleri, “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde, sendika binasından Hükümet Caddesi üzerindeki Atatürk anıtına kadar yürüdü. Burada, Eğitim-İş Mut Temsilcisi Bülent Akbaş tarafından, Kamu Konfederasyonları Platformu’nun ortak basın açıklaması okundu.
Eğitim-İş Mut Temsilcisi Akbaş, basın açıklamasında, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini belirtti. Akbaş, “Sorun asgari ücretin çok artırılması değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak artışlara maruz kalmasıdır.” dedi.
“SEFALET ARTIŞINI KABUL ETMİYORUZ.”
Akbaş, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak açıkladığı sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30 oranı bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde olarak sunulmuştur. Yandaş sendikalar her ne kadar ülke şartlarını ve ekonomik krizi görmezden gelip her toplu sözleşme döneminde kamu çalışanlarını masada sattığı gibi bugün yine kuruluş amaçlarına göre hareket ederek verilen bu bahşişi ayakta alkışlamıştır. Kamu çalışanları ve emekliler olarak; ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarının görüşleri ve talepleri dinlenmeden kapalı kapılar ardında verilen bahşişleri kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin maaşları olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu süreçteki artış oranları açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir.”
Kamu Konfederasyonları Platformu olarak; kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya yükseltilerek enflasyon oranının da her ay seyyanen maaşlara yansıtılmasını talep eden Akbaş, “Kamu emekçileri düşük emekli maaşlarına mahkûm edilmekte, emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılmaktayız. Bu şartlarda bizler emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken torunlarımız ve çocuklarımızla da vakit geçirme hakkımızdan yoksun bırakılmaktayız. Emekli olduğumuz zaman maaşlarımızdan yapılan yüksek kesintilerle maaşlarımızın yarısından fazlası elimizden alınarak bizler açlığa mahkûm edilmekteyiz. En düşük kamu emekçisi maaşı ise asgari ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı seyyanen eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olduğumuz zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep etmekteyiz.” şeklinde konuştu.
Sendika temsilcisi Akbaş, diğer taleplerini ise şöyle sıraladı:
“GELİR VERGİSİ KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN %15’TE SABİTLENMELİDİR.”
“Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memur ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır. Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda yüzde 20vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri alınmaktadır. Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için %15’te sabitlenmelidir.”
“SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURAN YÜZDE 2 BARAJI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR.”
“Yandaş sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne geçmek adına iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir sonuç vermeyecek ve yandaş sendikaların üye kayıpları her geçen gün hızla artacaktır. İktidara geldiklerinde yandaş sendikaların üye sayılarını arttırmak adına kanunda yer alan yüzde 5 üye barajını kaldıranlar bu defa da kanunu kendi çıkarları adına hukuksuz bir şekilde kullanarak sendikalara dayatmışlardır. Kamu sendikaları ve konfederasyonlarının çabaları sonucu daha önce getirilmeye çalışılan yüzde 1 üye barajının Danıştay tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmişken, iktidarının bu sefer yüzde 2 barajı ile anayasaya aykırı hareket etmesi yasanın gerekçesinde geçen sendikal hayatı güçlendirme amacını yansıtmamaktadır. Söz konusu düzenleme ülkemizdeki demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan, sendika seçme özgürlüğüne aykırıdır. Sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden derhal vazgeçilmelidir.”
“3600 EK GÖSTERGE HERKESİ KAPSAMALIDIR.”
“Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1. derecedeki kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir! 1. Dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır.”
“MEMURUN İKRAMİYE HAKKI ARTIK VERİLMELİDİR.”
“Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından itibaren her yıl ikramiye ödenmektedir. İkramiye ödemesi sendikalı olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan doğruya kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir düzenlemedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte çalışan, çoğu kez aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar 1 kuruş dahi ikramiye verilmemiştir. 1956 yılından itibaren yani 67 yıldır kamudaki tüm işçiler yılda altı kez, 2018 yılından itibaren SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır. Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz. Kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli kamu emekçilerine koşul, şart ve yıl dayatılmadan bir an önce tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmeli. Sözleşmeli personel çalıştırma uygulaması ise artık ortadan kaldırılmalıdır. 1965 yılı şartlarına göre tanımlanan ‘Yardımcı Hizmetler Sınıfı’ aradan 57 yıl geçtikten sonra anlamını yitirmiştir, söz konusu ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Artık anlamını yitiren ‘Yardımcı Hizmetler Sınıfı’ kaldırılmalıdır. Bu kapsamdaki personelin, yasa ile öğrenim durumlarına uygun memur kadrolarına geçirilmelidir.”
“TEK GÜCÜMÜZ, EMEĞİMİZ VE OYLARIMIZ.”
Konfederasyon olarak tüm bu taleplerinin karşılanması için, hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktıklarını söyleyen Akbaş, “Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır.” dedi.
“MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ.”
Eğitim-İş Mut Temsilcisi Bülent Akbaş, basın açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız. Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.”
Yapılan basın açıklamasının ardından grup, olaysız bir şekilde eylemi sonlandırdı.