Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Mut Şubesi, 3 Şubat’ta Samsun İlkadım ilçesi Anıtpark’ta bulunan, Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da kurtuluş mücadelesini simgeleyen Onur Anıtı’na yönelik yapılan saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.
ADD Genel Merkezi’nin çağrısıyla, Türkiye’deki tüm ADD şubelerinin eşzamanlı gerçekleştirdiği suç duyurusuna katılan ADD Mut Şubesi, Mut Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdi. Mut Adliyesine giderek, savcılığa şikayet dilekçesi sunan ADD Mut Şubesi Başkanı Mehmet Özay ve yönetim kurulu üyelerince; Onur Anıtı’na saldıranlar hakkında Kurucu lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve aşağılamak, kamu malına zarar vermek suçlarından suç duyurusunda bulunuldu.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Mut Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen şikayet dilekçesinde; Onur Anıtı’nın sol bacağına ve kuyruğuna çelik halat ve urgan bağlayıp bir arazi aracı ile çekmek suretiyle yıkmaya çalıştıkları, urganın kopması sonucu menfur amaçlarına ulaşamayarak olay yerinden kaçtıkları, şüphelilerin emniyette alınan ifadelerinde ise Atatürk’ü sevmedikleri, yaptıkları eylemden pişman olmadıklarını belirttikleri ifade edilerek; dilekçenin devamında, “Bu olay basit bir saldırı değildir. Örgütsel, planlı ve organize bir terör eylemidir. Karanlık emelleri olan terör örgütleri mensuplarının halkta infial uyandırarak kardeş kavgası çıkarmak ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal düzeni yıkmak amaçlı hain bir kalkışmasıdır. Bu nefret saldırısının soruşturmasının; çok dikkatle ve etraflıca yapılması, tüm kanıtların toplanması, diğer faillerin de ortaya çıkarılması şeklinde yürütülmesi gerekmektedir.” denildi.
ADD’nin kuruluş nedeni ve üyelerinin görevlerinin de sayıldığı şikayet dilekçesinde, “Şüphelilerin Kurucu Liderimiz Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e karşı hakaret içeren eylem ve söylemleri, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ’nin Kurumsal kimliğine karşı da yapılmış olmaktadır. Derneğin üyeleri olarak hakaret eden kişilerin cezalandırılmasını talep etmek hem vazifemiz hem de yetkimiz dahilindedir.” denildi ve şüpheliler hakkında gerekli kovuşturmanın yapılarak, haklarında kamu davası açılması istendi.