FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 2 Haziran 2020 713 Görüntüleme

NECATİ UĞUR GÜRGEN’İ KAYBETTİK

Mut kültürüyle ilgili çalışmaları bulunan Mut tutkunu Necati Uğur Gürgen, yakalandığı amansız hastalık sonucu birkaç haftadır tedavi gördüğü hastanede 27 Mayıs’ta aramızdan ayrıldı. 75 yaşındaki Necati Uğur Gürgen, Mersin’de yaşıyordu. Mut kültürü ile ilgili anıları üzerine bir kitap yazma hazırlığı içerisinde olan Necati Uğur Gürgen; yıllardır Mut Çıtlık Kültür Sanat Dergisi’nde de Mut kültürüyle ilgili yazılar yazıyor, yazılarıyla o eski güzelim günleri bizlere yeniden yaşatıyordu.

KENDİ ANLATIMIYLA NECATİ UĞUR GÜRGEN KİMDİR?

26.02.1945 yılında bir kış günü, Mut’un Kale Mahallesi’nde dünyaya gelmişim. Yedi kız kardeşim, annem, babam, dedem, babaannem olmak üzere kalabalık bir ailem vardı. Babam esnaftı. Cumhuriyet meydanındaki kale surlarının dibinde belediye dükkanlarında Kasap dükkanımız vardı (şimdi o dükkanlar kaldırıldı). Babam Kasap Nuri diye anılırdı.
İlkokulu yine Mut’ta, Kale Mahallesi okul sokakta bulunan İlkokulda (Cumhuriyet) okudum. Bir tane İlkokul olduğundan tabelasında sadece İLKOKUL diye yazardı. Birinci sınıfta, Milli Mücadele kahramanı, Tarihçi NEŞRİ ATLAY öğretmenimizde okumuştum. Onun emekli olmasıyla Mustafa Bilgen öğretmenimizde okumuştum.
1957 yılında İlkokul bitti, kaledeki ortaokula kaydoldum, güzel sanatlardan müziğe ilgim vardı.
Atalay hoca müzik dersine geliyordu ondan notayı öğrendim, ailem mandolin aldı, türküleri uyarlayıp çalıyordum. 1960 yılında ortaokuldan mezun oldum. Orta okulun dördüncü yılı mezunuyduk.
Mut’ta lise yoktu Silifke lisesine kayıt olduk. Lise değişik gelmişti, Cebir dersi, Kimya dersi, Geometri vb dersler vardı, Geometriden Pisagor bağıntısını, Öklit Postülatlarını öğreniyorduk.
1963 yılı Haziran ayında Silifke lisesinden olgunluk sınavlarını da vererek mezun oldum. O yıllarda olgunluk imtihanları vardı, sözlü olarak yapılırdı.
Aynı yıl Ekim ayında, üniversiteye kayıt olduk. İlk yıl ev tutmuştuk, Av. Nuri Alver, Müfit Seymen, rahmetli Av. Erdinç Seymen, ağır ceza reisi Kemal Koçak beraber oturduk. Sonraki yıl Cebeci’deki Atatürk Yurduna taşındık. Burada Av. Bayram Çerekci, Eczacı Yılmaz Manav ve başka arkadaşlarla kaldık. Üniversite öğrencilik yıllarımız rutin geçti. 1968 yılında İktisat Fakültesinden mezun oldum.
O yıllarda Üniversitelerde devam mecburiyeti yoktu. Devlet dairelerinede sınavsız girilebiliyordu. Bizim sınıfta bir arkadaşımız vardı, Sosyal Sigortalar Kurumunda personel dairesi başkan yardımcısıydı, devam mecburiyeti olmadığından ikinci fakülteyi bitiriyordu, bizler de devam ettiğimizden devam etmeyenlere tuttuğumuz notları vererek yardımcı olurduk. Bu arkadaş, “Necati mezun olduk, gel bizde çalış, seni Mersin şubesine tayin edeyim” dedi. Böylece SSK’de işe başladık, orada kısım şefi, Raportör olarak çalışırken Niğde’ye Böl. Müd. Yard. olarak atandım. Beş yıl sonra tekrar Mersin’e Böl. Müd. Yard. olarak geldim bu arada evlendim iki oğlum olmuştu.
İki oğlumdan küçük olan Nuri rahmetli oldu, büyük oğlum Ender Mersin Üniversitesinde Yard. Doçent olarak çalışmaktadır. Eşim Hatice’yi 1979 yılında çıkan bir kanunla ev hanımları sigortasına Bağ-Kur’a kayıt ettirmiştim. Kendisi mutfak masrafından arttırdığı para ile 20 yıl prim yatırdı, 50 yaşına gelince Bağ-Kur ev hanımları sigortasından emekli oldu.
Çalışmayan genç hanımlara örnek olsun diye eşimden örnek verdim. Kendimde 1995 yılında emekli oldum torun seviyorum.
Saygılarımla.

Tema Tasarım | Osgaka.com