Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mut İlçe Örgütünü ziyaret eden CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ülke gündemiyle ilgili konularda partililere seslenen Gökçel, ekonomi üzerinden iktidara yüklendi. Pandemi sürecinin iyi yönetilemediğini savlayan Gökçel, devletin bütün imkanlarıyla vatandaşların yanında olması gerektiğini belirterek; “Geldiğimiz an itibariyle esnafın dayanacak gücü kalmadı. Pandemi sürecini öyle bir hale getirdiler ki, sanki 11 Mart’ta başlayan ve Haziran ayında tekrar ikinci normal diye başlattıkları döneme gelindiğinde; virüs ortadan kalkmış, insanlara tehlike olmaktan uzaklaşmış, herşey normale dönmüş. Bunu sağlayan da, bugün ülkeyi tek başına yöneten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve onun sağlık sektöründeki görevlendirdiği bakan ve temsilcileri” dedi. Pandemi sürecinde günlük ölüm ve vaka sayılarının saklandığını da iddia eden Gökçel, pandemi sürecinde tarım sektörünün önemine de vurgu yaptı.
CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, CHP Mut İlçe Örgütünü ziyaret etti. Parti binasındaki ziyarette, İlçe Başkanı Hayati Bağçalı, Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililerle buluşan Gökçel, ülke gündemine yönelik açıklamalar yaptı.
CHP Mut İlçe Başkanı Hayati Bağçalı’nın açılış konuşmasının ardından partililere seslenen Milletvekili Gökçel, iktidarın pandemi sürecini iyi yönetemediğini savladı.
“ESNAFIN DAYANACAK GÜCÜ KALMADI”
CHP’nin, devletin bütün imkanlarıyla vatandaşların yanında olması gerektiğiyle ilgili başından bu tarafa görüş ortaya koyduğunu ifade eden Gökçel, “Geldiğimiz an itibariyle esnafın dayanacak gücü kalmadı. Pandemi sürecini öyle bir hale getirdiler ki, sanki 11 Mart’ta başlayan ve Haziran ayında tekrar ikinci normal diye başlattıkları döneme gelindiğinde; virüs ortadan kalkmış, insanlara tehlike olmaktan uzaklaşmış, herşey normale dönmüş. Bunu sağlayan da, bugün ülkeyi tek başına yöneten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve onun sağlık sektöründeki görevlendirdiği bakan ve temsilcileri” dedi.
“SAYILAR SAKLANIYOR”
Pandemi sürecinde günlük ölüm ve vaka sayılarının saklandığını iddia eden Gökçel, “Günlük ölüm sayılarına, Allah rahmet eylesin, tabii ki ölülerin sayısı adediyle konuşulmaz ama; bir bakıyorsunuz sayılar 10’lar 20’ler seviyesinde. Açıklanan vaka sayısı 700, 800, 900’ler civarında deniyor, ama Türk Tabibler Birliği ve sağlık sektöründe faaliyet gösteren diğer sivil toplum kuruluşlarının verilerine bakıyorsunuz hiç alakası yok. Belki de on katı, belki de 100 katı” şeklinde konuştu.
Gökçel, konuyla ilgili, Mersin İli Tarsus ilçesinde yaşanan bir olayı örnek göstererek; “Eski Tarsus Gençlik Kolları Başkanımızın kardeşi, serbest bölgede çalışırken epilepsi hastası olmasına rağmen çalışmaya devam ediyor. Dolayısıyla burada virüs kapıyor ve 31 Ağustos’ta rahmetli oluyor. Tarsus Devlet Hastanesinden ölüm raporu alıyor aile. Bir bakıyorlar ki, normal ölüm. Aile biliyor ki testler pozitif çıktı ve koronavirüs tedavisi görürken rahmetli oldu genç arkadaşımız. Dolayısıyla itiraz ediyorlar. Ailenin itirazı neticesinde, ölüm nedenine koronavirüs diye yazılıyor. Yani bu gösteriyor ki; aslında Bakanlık gerçek bilgileri saklıyor” dedi.
“ÇARKIN DURMASINDAN KORKUYORLAR. EKONOMİ BİTTİ”
Sözlerinin devamında gerçek bilgilerin saklanma nedenine de değinen Gökçel, konuyla ilgili şu iddiaları dile getirdi: “Gerçek bilgileri niye saklıyor? Bize göre, az önce bahsettiğim ülkenin ekonomik gerçekleri, aslında insanların koronavirüsten korunması için alınması gereken önlemler ve izolasyon şartlarında çarkın durmasından korkuyorlar. Yani Türkiye ekonomisi bitti, dolayısıyla insanların sağlığı bile bu iktidarı ilgilendirmiyor.”
“ÇİFTÇİ, KÖYLÜ DESTEKLENMELİ”
Politikalarını daha iyi anlatırlarsa, ilk yapılacak seçimlerde partilerinin iktidara gelmesinin artık kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Gökçel; tarımsal üretimin önemine değinerek, ilçemiz Mut ile ilgili şöyle konuştu: “Tarımsal üretim anlamında, hem ülkemizin, hem de ilimizin en önemli ilçelerinden bir tanesi. Özellikle kayısımız ve zeytinimiz, son yıllardaki incir, erik gibi, hayvancılık zaten söylemeye gerek yok. Dolayısıyla Mut’ta eğer gerçekten küçük çiftçinin, köylünün ekip dikeceği bütün arazilerde devlet tarafından desteklenerek, üretim maliyetlerinin çiftçiye ağır geldiği noktada devletin bütün desteklerini burada çiftçinin hizmetine sunup, çiftçimize ürettirirsek; buradan hem ülkemiz kazanır, hem de çiftçimizin ürettiği ürünlerin fazlasını yurtdışına satarak ülkemize de döviz kazandırırız, diye düşünüyoruz. Tarımda ithalatı ortadan kaldıracak ve küçük çiftçiye, aile işletmelerine daha çok ürettirip, onları daha çok üretimde tutacak destekleri, hem üretirken, hem pazarlarken onların hizmetine sunacak ve ihracatı hedefleyen tarımda bir zihniyet değişikliği yapacak politikalarla iktidara hazırlanıyoruz. Bunları gerçekten çok önemsiyoruz. Ülke tarımını geleceğe, CHP iktidarında nasıl güçlenmiş bir şekilde taşırız, bunun şimdiden planlarını, programlarını yapıyoruz.”
Pandemi sürecinde Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü ve uzmanların tarım sektörünü öne çıkarttığını söyleyen Gökçel, “Çünkü siz insanları bu virüse karşı koruyacaksanız; öncelikle doğru beslemek, iyi beslemek zorundasınız. Uzmanlar şu anda yorum yapıyor, diyor ki; koronavirüse karşı korunmak için meyve tüketin, sebze tüketin. Yani tarım sektörü çok önemli. Tarım sektöründe ne yapmamız lazım, çiftçileri üretebilecek pozisyonda tutmamız lazım. Yani çiftçilerimiz ürettiği üründen para kazanacak ki; üretime devam etsin, hem kaliteli, hem daha fazla ürün üretsin. Bu pandemi süreci daha nereye kadar gidecek, kimse bunu bilmiyor. Üreten çiftçimize mutlaka, tohum, fide, fidan desteği, buna benzer desteklerin yanında, özellikle sulamayla alakalı devletin destek olması noktasında, biz CHP olarak bir düşüncemiz var. Ve bunun da çok önemli olduğunu görüyoruz.”
“SULAMA BİRLİKLERİNDE, SULAYICILAR YÖNETİMDE OLMALI”
Sulama suyu fiyatlarının artmasının nedenini, değişen yasayla beraber Sulama Birliklerinin yönetiminin değişmesine bağlayan Milletvekili Gökçel, “Sulayıcıların oradan uzaklaştırılması ve bir memur başkan atanmasıyla daha çok yaşanmaya başladı bu sıkıntılar. Biz aslında Sulama Birlikleri mevcut şartlarının iyileştirilerek, sulayıcıların yönetimde karar verici olduğu bir Sulama Birliğinin mutlaka devam etmesinden yanayız” dedi. Gökçel, sulamada, devletin mutlaka yenilenebilir enerji, güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinden yararlanması ve çiftçilere destek olması gerektiğini ifade etti.
“SİLİFKE-MUT YOLUNDA BÜYÜK MAĞDURİYET VAR”
Cengiz Gökçel, heyelan nedeniyle kapalı durumda bulunan Silifke-Mut arasındaki yol konusuna da değindi. Gökçel, “Silifke-Mut arasındaki köylerde Mut’umuz bu konuda büyük mağduriyet yaşıyor. Bununla da ilgileniyoruz. Tabii ki burada da geçmişe yönelik bazı eleştirilerimiz oldu. Çünkü bu yolun açılmasıyla alakalı 10 yılı aşkındır bir süre geçti. Bahsettiğimiz bu heyelan olan yer, üçüncü defa aynı heyelana maruz kaldı. Yani uzaya çıktığımız bu çağda, biz eğer bu heyelana maruz kalan alanla ilgili gerekli tetkik incelemeleri yapıp, zemini ona göre uygun hale getiremiyorsak ya da farklı bir proje üretip bu ulaşımı sağlayamıyorsak, yani artık utanmamız gerekir, diye düşünüyoruz. Gerçekten çok büyük mağduriyet var” dedi. Gökçel, konunun takipçisi olduklarını dile getirdi.
CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, yaptığı konuşmanın ardından partililerin sorunlarını dinledi ve onlardan gelen soruları yanıtladı.
Milletvekili Gökçel, partideki programının ardından Mut Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifini ziyaret etti, sonrasında ise Esençay , Yıldız, Topluca, Hacınuhlu ve Çaltılı mahallelerinde köylülerle buluştu. Gökçel, Mut’taki temaslarının ardından ilçeden ayrıldı.